Domates…
Yazın tarlada, kışın serada üretilir…
TÜİK verilerine göre ülke genelinde üretilen domatesin yaklaşık yüzde 62’si sofralık, yüzde 38’i ise salçalık olarak da tabir edilen sanayi tipi domatestir…
Dünya genelinde bazen 3. bazen de 4. sırada olduğumuz salçalık domates bu yıl çiftçinin yüzünü güldürmedi.
Sezon öncesi üretici fabrikalarla sözleşme yapmıştı. Bazı illerde 3 tl bazı illerde ise 3,5 TL’den alınacaktı. Düşüktü bu rakamlar ama çiftçi yinede sesini çıkarmadı. Tarlalar boş mu kalacaktı.
Fideleri ekti, gübresini ilacını suyunu hiç eksik etmedi, yağmur vurdu, dolu yağdı, fideler zarar gördü çiftçi bir daha ekti. Söz vermişti sanayiciye çünkü.
Derken hasat zamanı geldi işler ters gitmeye başladı.
Fabrikalar önce alım fiyatını 2,8 TL’ye ardından 2,5 TL’ye düşürdü ve son olarak 2 liraya alırım fazlasını vermem dedi.
Dünyası başına yıkıldı çiftçinin. Dönümüne neredeyse 30 bin ila 40 bin tl masraf yapmıştı ve ortalama 6 ila 8 ton verim alıyordu. Bu rakam bırakın kar etmeyi işçilik maliyetlerine bile yetmezdi.
Defalarca fabrikaların kapısını çaldı, yapmayın etmeyin biteriz dedi ama kimse dinlemedi. Sanayici de haklıydı belki de geçen yıldan kalan stoklar vardı elinde üstüne bir de iddiaya göre ithal edilen salçalar !
Baktı ki ne sanayici dinliyor çiftçiyi ne de bakanlık duyuyor sesini onlarda çareyi eylem yapmakta buldu.
Kahramanmaraş, Gaziantep, Bilecik, Manisa, Bursa, Balıkesir, Konya ve diğer illerdeki çiftçiler. Kasa kasa domatesi yola döktüler, traktörleriyle Bursa Balıkesir yolunu saatlerce trafiğe kapattılar.
Avrupa’daki çiftçi sürdürülebilir tarım ve karbon emisyonu azaltma hedefleri nedeniyle kamu desteğinin azaltılmasına tepki olarak eylem yaparken, bizim çiftçilerimiz ise emeğinin alın terinin karşılığını alma mücadelesine girmek zorunda kaldı.
Öyle ki çiftçi kahveye gidip bir bardak çay içse karşılığında 5 kilogram domates vermek durumundaydı!
Peki ne oldu da Akdeniz bölgesinden Egeye, iç Anadolu’dan Marmara bölgesine kadar çok sayıda kentimizde üretilen ve dünya üretiminde ilk 5’te yer aldığımız domates bu kadar değersizleşti.
Hadi gelin akıldaki sorulara yanıt bulmaya çalışalım:
2023 YILINDA 13,3 MİLYON TON DOMATES ÜRETİLDİ
Türkiye birçok tarımsal ürünün üretiminde dünyada ilk on içerisinde yer almaktadır.
2023 yılında ülkemizde 13,3 milyon ton domates üretiminin 7,7 milyon tonu sofralık, 5,6 milyon tonu salçalık domatesten oluşuyor. Türkiye bu üretimle dünya sıralamasında ABD ile değişmeli olarak zaman zaman üçüncü veya dördüncü sırada yer alırken dünyadaki toplam domates üretimin yaklaşık %7’sini karşılıyor.
Domates yetiştiriciliğine bölgeler açısından bakıldığında; sanayi tipi domates üretiminin Ege ile Batı ve Doğu Marmara Bölgelerinde, sofralık tip domates üretiminin ise; Akdeniz, Ege ve Batı Karadeniz Bölgelerinde yoğunlaştığı görülüyor. lmektedir. Akdeniz Bölgesi domates üretiminin %30,7’sini karşılarken, diğer bölgeler toplam üretimin %69’unu karşılamaktadır.
5,6 milyon ton salçalık domatesin %25’i ise Bursa’da üretiliyor. 1,4 milyon ton salçalık domatesin %63’ü Karacabey, %35’i Mustafakemalpaşa’dan geliyor. Kısacası Bursa’da domatesin kalbi Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinde atıyor.
Verilere baktığımızda Türkiye’nin domates üretiminde problem yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bu yıl 14,5 milyon ton üretim bekleniyor. Son üç yıldır ortalama 13 milyon ton domates üreten Türkiye’de bu yıl 1,5 milyon tonluk artış yaşandı ve akıllara gelen soru üretim arttığı için mi fiyatlar düştü?
Fiyatlar gerileyince çiftçi ne yaptı?
ÇİFTÇİLER ÜLKE GENELİNDE EYLEM YAPTI
Domatesi değerinde satamayan ve fiyat ağrısı yaşayan çiftçi soluğu meydanda aldı. Mazot, gübre ve ilaç gibi tarımsal girdi maliyetlerinin çok yükselmesine rağmen, çiftçinin sattığı ürün bu maliyetleri karşılayacak seviyede değil. Bu durum çiftçiyi isyan ettirdi.
Bursa Karacabey’deki domates üreticileri, fabrikaların sözleşmede taahhüt edilenden daha düşük fiyata domates alması nedeniyle eylem başlattı. Yüzlerce çiftçi Karacabey Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü önünde konvoy oluşturdu.
Özellikle domates fiyatlarının tarlada 2 liranın altına düşmesi nedeniyle başlayan eylem, yolun trafiğe kapatılmasıyla devam etti.Tam 6 saat boyunca trafiğe kapalı kalan yol valinin elde kalan domateslerin alınacağı sözü vermesiyle sona erdi.
Balıkesir, Bilecik, Kahramanmaraş, Gaziantep, İzmir ve Aksaray’da da çiftçiler traktörleriyle eylem yaptı. Rize, Konya, Eskişehir, Yozgat ve Burdur’da çiftçiler maliyetin altında kalan fiyatları protesto etti.
BAKAN YUMAKLI: ÇİFTÇİ EYLEMLERİNİ CHP’NIN İL YA DA İLÇE ÖRGÜTLERİ ORGANİZE ETTİ
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı çiftçi eylemlerine ilişkin, ”Çözüm insanları sokağa davet ederek olmaz. Çözüm, soruna karşı bir çözüm önerisi getirerek olur” dedi. Bakan Yumaklı, eylemlerin CHP’nin ilgili il ya da ilçe örgütleri tarafından organize edildiğini iddia etti.
Bursa’da domates üreticilerinin, sözleşmeli üretim yapmamasından dolayı bir sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Yumaklı, Bakanlığın sözleşmeli üretimle alakalı çalışmalarının sonucunda bu sorunların ortadan kalkacağını belirtti.
Bakanlığın sözleşmeli üretimle ilgili çalışmalarının CHP tarafından manipüle edilmeye çalışıldığını ileri süren Yumaklı; burada bir husus var, belirtmem gerekiyor. Birkaç tane bu şekilde olan durumu hadiseyi aslına bakarsanız, CHP’nin bu bir stratejisi, tarım üzerinden çok rahat manipüle edilebilir bir ortam gördüler. CHP milletvekilleri toplantılar, gösteriler organize etmek için harekete geçtiler, bunları takip ediyoruz.
BURSA’DAN HAREKETE GEÇTİLER! EYLEME KATILANLARIN HEPSİ ÜRETİCİMİYDİ BİLEMİYORUM!
Bursa’da harekete geçtiler. Şimdi oradakilerin hepsi üretici miydi bilmiyorum, olabilir. Üretici de olabilir, CHP’ye gönül vermişler de olabilir. Ancak bizim buradaki çabamızı sözleşmeli olmayan ‘biz ürettik şimdi nereye satacağız’ diye sorun olan alandaki çalışmalarımızı bir tarafa bırakıp, sanki hiçbir şey yapılmıyormuş gibi, bu kısmı manipüle etmek için CHP milletvekilleri farklı farklı illerde, resimlere de bakarsanız milletin önlerinde görürsünüz sanki Türkiye’de böyle Avrupa’daki gibi bir şey varmış imajını vermeye çalışıyorlar.
BİR DÖNÜM DOMATESİN MALİYETİ EN AZ 30 BİN TL
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez domates üreticilerinin tarlalarına giderek sorunlarını dinledi. Çömez, “Bir dönüm domatesin üretim maliyeti 30 bin lira şu anda. Üreticiye verilen para 18 bin lira” dedi.
Çömez şunları söyledi;
Ortalama bir dönümden yaklaşık 10 ton falan domates çıkıyor. Köylü her dönümde domatesten 12 bin lira zarar ediyor. Birçok köylü maalesef tarlasının hasadını yapamaz hale gelmiş, bu çok vahim bir durum.
Maalesef milli bir tarım ekonomisi, üretime dönük bir tarım ekonomisi geliştirmediği için, bir ekonomi modeli üretmediği için tamamen ranta bağlı bir modeli benimsediği için AKP bir taraftan yandaşlarını zengin etti, bir taraftan Avrupalı çiftçiyi, yabancı çiftçiyi, hayvan yetiştiricisini zengin etti, bir taraftan da kendi tarım üreticisini, tarım çiftçisini köylüsünü perişan etti.
İHRACATA SINIRLAMA GETİRİLDİ, SANAYİCİ PAZAR KAYBETTİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer; 2024 yılında TÜİK’e göre domates üretiminin 14,5 milyon ton olacağı tahmin edilmiştir. Bu yıl üretimin geçen yıla göre 1 milyon ton arttığını belirtilmektedir. Yemelik ve salçalık domates olarak Türkiye üretici ülkeler içinde dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Geçtiğimiz yıl yurt dışı pazarı genişletmek ve çeşitlendirmek yerine yurt içi fiyat artışı dikkate alınarak ihracatla ilgili sınırlama getirildi. Bu süreçte sanayiciler önemli ölçüde domatesi salça olarak yurt dışına gönderemediler. Pazara farklı ülkelerde yöneldi. Yurt içinde sözleşmeli üretim yapan fabrikalar dikim öncesi açıkladıkları fiyatı geriye çektiler. Bu durum fiyatların baskılanması ile üreticiyi olumsuz etkiledi. Artan girdi maliyetlerine karşın geçen yılın altında fiyat oluşunca çiftçi işçilik maliyetini dahi karşılayamaz duruma geldi. Bölgelere göre üretim olgunlaştıkça sorun derinleşti ve domateslerin büyük bir bölümü tarlada kaldı dedi.
DOMATESİN BU DURUMDA OLMASININ NEDENİ PLANSIZ ÜRETİM!
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı’ya göre burada 2 faktör var. İlk olarak geçen sene domates bulamamıştık, üretim çok azdı, salçalık domates bulmakta zorlandık ve salça ihracatı durduruldu. Üretim planlaması yapmamak bu işin bir yönü, piyasanın yönlendirilmesiyle ürün üretiliyor. Olayın buralara gelmesinin bir diğer sebebi de sözleşmeli tarım yapmamız. Üreticiler ürün üzerinden fabrikalarla sözleşme yapıyor, örnek olarak çiftçi bu kadar dekar domates ekeceğim’ sanayici de ‘şu fiyattan alacağım’ diyor ancak sanayiciler hasat zamanı geldiğinde fiyat kırıyor. Maalesef çiftçilerimiz de bireysel olarak büyük firmaların karşısında çokça direnç gösteremiyor.
TÜRKİYE SALÇA İTHAL EDİYOR!
Yaşanan süreçle ilgili en dikkat çekici açıklamalardan birisi İzmir Kınık ziraat odası başkanından geldi. Domates üreticileri, fabrikanın kiloda 5 TL olarak belirlenen fiyatı 2 TL’ye indirmesi sonrası üreticiler büyük eylem düzenlemişti.
Kınık Ziraat Odası Başkanı Halil Yılmaz salça ithalatı yapıldığına dair duyumlar aldıklarını söyledi. Yılmaz, “Aldığım duyuma göre salça ithalatı artmış. Artık salçalar da yurt dışından geliyor. Yerli üreticinin domatesini, salçasını almayan bir ülke haline geldik” dedi.
Yılmaz, açıklamasında şunları söyledi:
“Domates üretmekten vazgeçtik. Tarlalarımıza darı ekeceğiz. Domates üretimini başka bölgelere kaydırmak istiyorlar sanırım. Tarım Bakanlığı önümüzdeki ekim döneminde domatesi Kınık bölgesine eklememiş. Mısır var, üzüm var ama domates yok. Zaten üretici de domateslerini satamadı, tarlasında kaldı. Üretici artık domates ekmek istemiyor. Tarlasını satan yoktur belki ama dediğim gibi ekeceği ürünü değiştiren çok var. Çiftçiler traktörünü satmaya başladı”
DOMATES ÜRETİCİSİ NE DİYOR?
Domates üreticisi Vahit Durukan, “İşçiler burada, tarlalar burada, ama salça fabrikaları domatesi 2 lira 30 kuruşa alacaklarını açıkladı. Nakliye masrafı bize ait, artı bunun yüzde 20 fire payı da var. İşçilik de bize ait. Bu durumda bize hiçbir şey kalmıyor, hatta üstüne salça fabrikalarına borçlu kalıyoruz” diye konuştu.
Bir diğer domates üreticisi, Tarım Kredi Kooperatifi aracılığıyla yapılan sözleşmelerin uygulanmadığından ve kooperatifin üreticilere gereken desteği sağlamadığından yakındı ve şöyle konuştu:
“Tarım Kredi Kooperatifi ile her sene sözleşme yapıyoruz, ancak kooperatif sözleşmelerin dışına çıkıyor. Örneğin, bir liraya sözleşme yaptığımızda, piyasa düştüğünde piyasanın altında mal almaya çalışıyorlar. Tarım Kredi Kooperatifi çiftçiyi ciddi şekilde mağdur ediyor. Çiftçinin yanında olması gerekirken yanında olmuyor. Tarım Kredi Kooperatifi, çiftçiyi destekleyen bir politika ile alım yapmıyor, hatta piyasadan daha kötü davranıyor. Biz istiyoruz ki sözleşmemizi yapalım, gübremizi ve bütün ihtiyaçlarımızı oradan alalım ve borcumuzu mahsuplaşarak ödeyelim. Ancak Tarım Kredi Kooperatifi her sene verdiği sözleri yerine getirmiyor, sözleşmelere de uymuyor. ‘Alamıyoruz, işleyemiyoruz, yerimiz yok, satamıyoruz,’ diye sürekli bahaneler üretiyorlar. Adı var, kendi yok; Tarım Kredi Kooperatifi şu anda çiftçinin dostu değil.
ÇİFTÇİLİK BİTMİŞ DURUMDA
Bir başka üretici, kredi kullanarak domates ekimi yaptığını ve dönüm başına 20-25 lira masraf yaptığını belirtti. Ancak tüccarların alım yapmadığını ve ellerindeki domateslerin tarlada kaldığını ifade eden üretici, “Çiftçilik bitmiş durumda, çiftçi boğuldu. Ne yapacağız? Seneye ne olacağı belli değil, yapacak bir şey yok” dedi.
SON SÖZ
Genel olarak durumu özetlemeye çalıştım. Çiftçinin istediği çok basit aslında maliyetlerinin en az 4-5 kat arttığı, enflasyonun yüzde 50 (TÜİK’e göre) seviyelerinde olduğu bir ortamda ürettiğini değerinde satmak ve emeğinin karşılığını almak istiyor. Dönümünü 30 bin TL’ye mal ettiği domatesi 18 bin liraya satıp 12 bin liralık zararı nasıl karşılayacağını düşünmek yerine önümüzdeki sezon da domates üretmek istiyor çiftçi!
Şimdi gelelim sonuca.
En son 9 Eylül’de çaya gelen yüzde 18’lik zamla birlikte 1 kilogram tiryaki çayı 260 lirayı buldu. Başlıkta ne demiştim; bir bardak çay içmek için çiftçinin 5 kilogram domates satması gerekiyor.
Bu yazıyı bir soruyla bitirelim:
Ne dersiniz çiftçi bir bardak çay içebilecek mi?
Hazırlayan: Gazeteci Taner Öztürk