Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomide temel önceliğin enflasyonla mücadele olduğunu belirterek, bu kapsamda gıda arzını artırmaya yönelik yapısal reformların devreye alınacağını duyurdu. Yılmaz, bu adımların hem fiyat istikrarına hem de sosyal adalete katkı sunacağını vurguladı.
EKONOMİ YÖNETİMİNDEN GAZETECİLERE DEĞERLENDİRME
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı Bilgilendirme Toplantısı ve yılın ikinci Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının ardından gazetecilerle bir araya gelen ekonomi yönetimi, güncel gelişmeleri ve gelecek yol haritasını anlattı.
Yılmaz, Orta Vadeli Program’ın (OVP) Eylül ayında güncelleneceğini belirterek, bu sürecin olağan takvim içinde yürütüldüğünü ve programın her yıl küresel ve ulusal gelişmelere göre gözden geçirildiğini söyledi.
GIDA ARZI ENFLASYONLA MÜCADELEDE ANAHTAR
Yılmaz, yapısal reformların önemli bir ayağını gıda arzının artırılması olarak tanımladı. Özellikle tarla içi sulamalara ayrılan ödeneklerin artırıldığını aktaran Yılmaz, bu yatırımların sadece üretim verimliliğini değil, toplumsal dengeyi de olumlu etkileyeceğini söyledi.
“Gıda arzını artırmak önemli bir yapısal müdahaledir. Enflasyonu da, sosyal adaleti de doğrudan etkileyecek güce sahiptir.”
“TEMEL ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONU DÜŞÜRMEK”
Cevdet Yılmaz, OVP’nin temel çerçevesinin korunacağını ifade ederek şu mesajı verdi:
“Enflasyonu düşürmek temel önceliğimiz. Dengeli büyüme içerisinde üretimi, istihdamı ve ihracatı sürdüreceğiz. Depremin yaralarını sararken, toplumun genelinde kalıcı sosyal refah sağlamayı hedefliyoruz.”
Yılmaz ayrıca, küresel ticaretteki belirsizliklere dikkat çekerek, ABD’nin gümrük tarifeleri gibi müdahalelerinin dünya ekonomisi üzerinde etkili olduğunu ve bu süreci dikkatle izlediklerini kaydetti.
“İÇ PİYASA GÜÇLÜ, RİSKLERİ YÖNETEBİLİRİZ”
Küresel ticaretteki gerilimin Türkiye’yi de etkilediğini dile getiren Yılmaz, iç pazarın büyüklüğü sayesinde dış şokların etkisinin sınırlı kalabildiğini söyledi. Petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşün Türkiye açısından avantaj sağladığını belirtti.
“En büyük risk, Çin gibi ülkelerin başka pazarlarda agresif fiyat politikalarına yönelmesi. Bu da ihracat rekabetini zorlaştırabilir. Bu nedenle sadece iç piyasayı değil, dış pazarları da anlık olarak takip ediyoruz.”

