Haberler Tarım: İzmir’de İnciraltı kıyılarında Çakalburnu Dalyanı’nın bazı noktaları deniz marulu nedeniyle yeşile büründü.
Sürdürülebilir Kalkınma Gençlik Liderleri Eğitim Programı (SÜGEP) Başkanı Umut Dilsiz, deniz marullarının toplansa bile yeniden hızlıca çoğaldığını belirterek “Temizlemek çözüm değildir. Yağmur sularını kanalizasyondan ayıran bir sistemin acilen oluşturulması gerekiyor” dedi.
İZMİR ÇAKALBURNU DALYANI’NDA DENİZ MARULU TEHDİDİ
İzmir’in Körfezi’nde sıklıkla ortaya çıkan ve halk arasında ‘deniz marulu’ olarak da bilinen algler, yeniden artış gösterdi. Deniz marulu, İnciraltı mevkiinde bulunan ve yüzlerce çeşit canlı türüne ev sahipliği yağan Çakalburnu Dalyanı’nın bazı noktalarında, yaşanan kirlilik nedeniyle denizin yüzeyini kapladı.
SUDAKİ KİRLİLİK DENİZ MARULLARINI ARTIRIYOR
SÜGEP Başkanı Umut Dilsiz, deniz marullarının çoğunlukla denizdeki kirlilikten kaynaklandığını ve belirli oranda bulunduğu zaman ekosistem için faydalı bir bileşen olduğunu söyledi. Bileşenler arasında çok fazla sektörün işine yarayabilecek hammadde potansiyeline de sahip olduğunun altını çizen Dilsiz, şunları kaydetti: “Bu özellikleri bilinmediği için aşırı popülasyon artışı nedeniyle körfezde bu çevre sorunuymuş gibi algılanıyor. Sorun aslında sudaki kirlilik. Bu da arıtma tesislerinde yeterli şekilde arıtılamayan kanalizasyon sularının denize deşarj edilmesinden kaynaklanıyor. Aynı zamanda tarım alanları kullanılan zararlı kimyasalların toprağa karışıp yeraltı sularıyla denize geliyor olması gibi başka sorunlar da var. Bir şekilde biz körfezi kirletiyoruz ve bunun sonucunda da bu marullar çoğalıyor.”
30 YIL ÖNCE YAPILMIŞ TESİSLERİN KAPASİTESİNİN NÜFUSA UYGUN HALE GETİRİLMESİ LAZIM
Öncelikle kentin sahibi olduğu arıtma tesisinin kapasitesinin artırılması gerektiğine dikkat çeken Dilsiz, “İzmir’in nüfusu 1 buçuk milyon civarındayken, 30 yıl önce yapılmış bir tesislerimizde kapasitesinin şu andaki nüfusa uygun şekilde artırılması lazım. Arıtma tesisine sadece kanalizasyon değil yağmur suları da birlikte gittiği için altyapı olarak yağmur sularını kanalizasyondan ayıran bir sistemin acilen oluşturulması gerekiyor. Bilinçli olmalıyız. Bir çevre sorunu yaşıyorsak insanların da çevreye karşı duyarlı olması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
TEMİZLEMEK ÇÖZÜM DEĞİL
Dilsiz, deniz marullarının nüfusunun arttığı zaman, suyun üzerinde oksijenlenmeyi de engelleyici bir katman oluşturduğunu vurguladı. Böylelikle su altındaki yaşamı tehdit eden bir durumun ortaya çıktığını belirten Dilsiz, “Temizlemek çözüm değildir. Kirlilik devam ettiği sürece çok hızlı çoğalan bir organizmadır deniz marulları. İki üç günde bir temizlense kısa sürede tekrar aynı duruma gelecektir” cümlelerini aktardı.
Deniz marullarının endüstriyel kullanımı olduğunu da ifade eden Dilsiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim çevre sorunuymuş gibi konuştuğumuz deniz marulları, Portekiz’de yapay olarak çiftliklerde üretmek için çok büyük fonlarla üretim faaliyetleri yürütülüyor. Endüstriyel bir ham madde olarak kullanılabilecek yapıya sahip.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri ise deniz marullarının temizlenmesi için çalışmalarını sürdürüyor.