spot_img
Daha Fazla Gör

    Son Yazılar

    ŞEKERİN TATSIZ SEZONU

    Tatsız bir sezondu şeker için…

    Dahası pancar üretimi için…

    Üreticiler maliyetlerin altında ezildi, özel fabrikalar ve kooperatifler baskılanan fiyat artışıyla mücadele etti. Şekerde piyasasında rekabet bozuldu, ikili fiyat oluştu, denetimler yapıldı, ithalata izin çıktı.

    Öyle ki üretimin devam edebilmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ocak ayında pancar avans fiyatı açıklamış ancak bu da yetmemiş TÜRKŞEKER (Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.) fahiş biçimde artan üretim maliyetleri sonrası avans fiyatı güncellemek durumunda kalmıştı.  Şeker pancarında avans fiyatı prim hariç önce ton başına 800 lira olarak açıklanmış, bu rakam daha sonra 1000 liraya çıkarılmıştı.

    FİYAT ŞİMDİLİK MEMNUN ETTİ

    Üretimin devamlılığı için avans fiyatında güncelleme yapılsa da, üreticilerin taban fiyat beklentisi bu rakamın çok çok üzerindeydi. Üretici örgütleri tarafından ton başına 1600 ila 1700’lü rakamlar konuşuluyordu. Ancak geçen hafta Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, pancarda alım fiyatını ton başına 1400 lira olarak duyurdu.

    Bakan Kirişçi,  pancar üretim kotasını tamamlayan üreticilere, ton başına 50 lira kota tamamlama primi de ilave edilerek pancar alım fiyatının, yüzde 245 artış ile 1450 lira olduğunu belirtti.

    Yüzde 245’lik artış çok hatta muhteşem gibi telaffuz edilse de, tıpkı birçok üretim kaleminde olduğu gibi pancar çiftçisinin de maliyetleri fiyatın üzerinde artmış durumda.

    “Birinci sürüm, ikinci sürüm, gübreleme, zirai mücadele, üçüncü sürüm, traktörle sürüm, çapa, üst gübreleme, sulama, (7-9) kez, çaplama, hasat vs.”

    TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)’e bile göre gübre fiyatları son 1 yılda %234,88, enerji ve yağlar %201,13 artı. Mazotta son 1 yıldaki artış yüzde 282 ( kaynak: TZOB). Aslında mazotun ve gübrenin son 1 yılda yüzde 300’ün üzerinde arttığı gerçeği de rakamlarla ortada.

    Pancar üretiminde en büyük üretim maliyetlerinden biri de sulama, artan enerji fiyatlarıyla çok su isteyen pancar bitkisinde sulama maliyeti de sürekli katlanarak artıyor. Bu maliyetlere bir de yukarıda kalem kalem belirtilen girdiler de eklenince pancarda alım fiyatına yapılan yüzde 245’lik artış neredeyse maliyetlerle başa baş geliyor.

    Önümüzdeki ekim süreci 2023 sezonunda bu rakamın üreticiyi memnun etmesi ve ekime devam ettirmesi için maliyetlerin ya hiç artmaması ya da tıpkı 2022 sezonunda olduğu gibi avans fiyatın önceden ve yüksek açıklanması gerekiyor. Aksi durumda bu yıl arttığı belirtilen pancarda alım fiyatı çiftçiye fayda sağlayamayacağı gibi tüketiciye zam olarak yansıyacak.

    ZAM KAÇINILMAZ MI?

    Tüketiciye zam olarak yansıyacak çünkü geçen kış yaşanan sorunların bir benzerini bu yıl da yaşamamız mümkün. Türkiye’de pancarda alım TÜRKŞEKER, özel fabrikalar ve kooperatif fabrikaları tarafından yapılıyor. Hatırlayacaksınız; kışın fiyatı en fazla artan gıda ürünlerinden biri de “şeker” olmuştu. Geçen yıl, baskılanan şeker fiyatlarına dayanamadıklarını belirten özel fabrikalar ve kooperatif fabrikaları artan elektrik, doğalgaz gibi enerji giderlerinin yanı sıra işçilik ve diğer giderleri gerekçe göstererek şekere toplamda yüzde 40 oranında zam yaptılar.

    Özel sektörün fiyat artış talebine rağmen TÜRKŞEKER zam yapmayınca piyasada şekerde “ikili” fiyat oluşmuştu. Sanayiciler de zamlar sonrası, fiyatı daha ucuz olan TÜRKŞEKER’e yöneldiler, TÜRKŞEKER’in piyasaya şeker arzı talepler karşısında yetersiz kaldı. TÜRKŞEKER’in talepleri karşılayamaması üzerine, bu durumun market rafına zam olarak yansımasını (doğrudan enflasyona etkisini) istemeyen hükümet yetkilileri TÜRKŞEKER’in sanayicilere ürün satışını engelleyerek şekerde “Raf Fiyat Garantili” uygulamayı hayata geçirdiler. Bu kararla TÜRKŞEKER’in 15 şeker fabrikası yalnızca Tarım AŞ’ye satış yapması, perakende satış yapan marketler ise Tarım AŞ’den aldıkları şekeri, ‘Raf Fiyat Garantili’ sistemi dahilinde, TÜRKŞEKER’in belirlediği fiyattan satması zorunluluğunu getirdiler.

    TÜRKŞEKER’in şeker zammını baskılaması çözüm olmadığı gibi sanayiciye şeker satışının yasaklanması da çözüm olmadı. Bu süreçte devreye Ticaret Bakanlığı girdi, bakanlık mart ayında fiyat artışının önüne geçmek ve oluşan fiyat dengesizliğini engellemek için şeker fabrikalarına inceleme başlattı. Bu da sonuç vermedi. Sanayi ucuz şeker bulamayınca yetkililer çözümü ithalatta aradılar.

    ARZ AÇIĞI OLMAYAN ŞEKERDE İTHALAT DEVAM EDİYOR

    Şeker piyasasında politikasızlık ve kamu-özel fabrikaların farklı fiyat uygulamaları nihayetinde tüketiciye zam olarak yansımasının önüne geçilemese de ithalat kapısı aralanarak şeker zammı terbiye edilmeye çalışıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, mayıs ayında şekerli mamul imalatçılarına 400 bin tona kadar ithalat yetkisi verdi.

    İthalat izninin ardından temmuz, ağustos ve eylül ayları içinde Tayland, Hindistan ve son olarak da Fas’tan Mersin limanına 80 bin tonun üzerinde şeker ithalatı yapıldı. Fiyatları düşürmesi beklenen ithalat, şekerde fiyatları düşmediği gibi zamları da beraberinde getirdi.

    Şekerde fiyatları baskılayarak piyasada ikili fiyat oluşumuna sebep olan TÜRKŞEKER, ithalat izni sonrası haziran ayında Tarım Kredi ve bazı marketlerde uygun fiyatlara satılan şekere zam yüzde 67 oranında yaptı. Şeker ithal edilerek şeker fiyatlarının düşeceğini varsayılsa da fiyatlar değil düşmek yükselmeye devam etti.

    Peki ithalat neden devam ediyor?

    Türkiye, tarım topraklarının 2,9 milyon dekarında şeker pancarı üretiyor. Pancar üretimi geçen yıl tıpkı diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi kuraklıktan etkilenmiş geçen yıl ve pancarda 21 milyon ton olması beklenen rekolte 18.8 milyon ton olarak gerçekleşmişti. Bu yıl içinse beklenen rekolte, TÜİK Bitkisel Üretim 1. Tahmin raporuna göre 19 milyon ton. Türkiye şeker pancarından yapılan yıllık 2,5 milyon tonluk şeker üretimi ile dünyada beşinci, Avrupa’da ise dördüncü sırada yer alıyor.

    TÜRKİYE YILLIK 2,5 MİLYON TON ŞEKER ÜRETİYOR

    Türkiye’nin 2022 yılı şeker tüketimi için; 2, 5 milyon tonluk şekerin yanı sıra bir önceki yıldan stoktan devreden 400 bin ton şeker ile yaklaşık 2 milyon 900 bin ton civarında bir stok söz konusuydu.

    Pancardan üretilen şeker tüketiminin yıllık 2 milyon 700 bin ton civarında olduğu bilindiğine göre şekerde herhangi bir arz açığının olmadığı hatta arz fazlası olduğu söylenebilir. Yani Türkiye şeker üretiminde yüzde yüz yeterliliğe sahip.

    Ama buna rağmen ithalat devam ediyor ve üstelik şekerde fiyatların daha da zamlanacağı beklentisiyle…

    Çünkü çiftçiden tonu 1450 liradan alınan pancarın işlenmesinin bedeli ucuz olmayacak.  Fabrikalar, pancar fiyatına elektrik, doğal gaz, akaryakıt yani enerji maliyetlerini yansıtacak, bu da yeni ürünlerin zamlı satılmasını gerektirecek. Özellikle şeker işleyen, ürün üreten işletmeler de artan gider gerekçesi ve pancar alım fiyatındaki artış sebebiyle şekerli mamul ve ürün fiyatlarına artış yapacak.

    20 BİN PANCAR ÇİFTÇİSİ ÜRETİMDEN KOPTU

    Şeker pancarında kampanya dönemi başladı ve yıl sonuna kadar hem alım hem de işleme süreci devam edecek. Pancarda sökümün devam ettiği kampanya döneminde dahi şeker ithalatı devam ediyor.

    Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in aktardığına göre, ülkemizde son yıllarda 20 bin civarında şekerpancarı üreticisi kazanç sağlayamadıkları gerekçesiyle şeker pancarı üretimini bıraktı ve üreticiler giderek ekimden uzaklaştı. Çünkü maliyetler, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, piyasada fiyat dengesizliği, politikasızlık ve yanlış uygulamaları ve ithalat gibi kararların bedelini çiftçi üretiminden koparak vatandaş ise pahalıya tüketmek zorunda kalarak ödüyor.

    Hazırlayan: Gazeteci Merve Ekinci

    Son Yazılar

    spot_img

    Önerilen Yazılar

    Abone Olun

    ×