Tarım Haberleri: Gıda Yüksek Mühendisi Batuhan İnanlar, ‘’Milyonlarca takipçisi olan hesaplar, daha fazla etkileşim ve kazanç uğruna, alanları olmayan argümanların doğruluğu sorgulanmamış içeriklerle gerçekleri saptırabilir. Bu durum yanlış bilginin ekonomik faydalarla hızla yayılmasını destekler ve sektördeki etik değerlerin zedelenmesine neden olur.’’ dedi.
Bir litre kaşar peynir üretmek için yaklaşık 10-12 kg süte ihtiyacınız var, kakaolu bisküviye %5 yerine %70 kakao tozu ilave ederseniz bisküvinin yapısını oluşturamazsınız, baharatlara uygulanan ışınlama işlemi mikroorganizmalar yok etmek içindir, baharatta radyasyon yoktur, kase margarin ve zeytinyağının 100 gramındaki doymuş yağ oranları aynıdır, gıdaların paketlenmesi onu daha güvenli hale getirmek içindir, bir ürüne böcek konması onu doğal yapmaz, gıda güvenliğini riske atar.
Listeyi uzatabilir, alanımızı çalışmalarla destekleyebiliriz ve çeşitli mecralarda bilgiyi paylaşabiliriz. Ancak milyonlarca takipçisi olan hesaplar, daha fazla etkileşim ve kazanç uğruna, alanları olmayan argümanların doğruluğu sorgulanmamış içeriklerle gerçekleri saptırabilir. Bu durum yanlış bilginin ekonomik faydalarla hızla yayılmasını destekler ve sektördeki etik değerlerin zedelenmesine neden olur. Bu bağlamda gıda güvenliği değerlendirmelerine ve sektördeki şeffaflık anlayışına yönelik yeni düzenlemelerle karşı karşıyayız.
Bitki Bazlı Gıdalar Derneğinden Gıda Yüksek Mühendisi Batuhan İnanlar, Gıda Türk Dergisinin Eylül – Ekim 2024 sayısında yayınlanan makalesine yukarıdaki cümlelerle başlamış ve ‘’Benzeri yanlış bilgileri nerelerle düzeltebiliriz?’’ sorusunun yanıtını ise şöyle sıralamış;
- Avrupa Birliği’nde Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve ABD’de Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) gibi kurumlar, gıda güvenliği konusunda bilimsel temelli değerlendirmeler yaparak halk sağlığını korumak için önemli bir rol üstlenmektedir. Bu kurumlar, gıda ürünlerinin güvenli ve sağlıklı olduğuna dair tüketicilere güvence vererek, gıda sektörünün şeffaflığını artırmaktadır. Türkiye’de de gıda güvenliği konusunda benzer bir yaklaşım benimsenmekte ve bağımsız bir bilimsel otorite kurulmalıdır. Bu kurum, gıda ile ilgili bilgi kirliliği ile mücadele ederek, tüketicilere doğru ve güvenilir bilgiler sunmalıdır.
- Sosyal medyada yayılan gıda ve beslenme konularında içerik üreten hesap sahiplerinin, doğru ve güvenilir bilgi paylaşma sorumlulukları olduğu unutulmamalıdır. Bu hesapların yanlış ve yanıltıcı içerik paylaşmalarını zorunlu hale getirecek sertifikalandırma ve denetleme sistemleri ile güvenilir bilgilerin tüketicilerin erişimine sunulması sağlanmalıdır.
- “Türkiye Gıda Okuryazarlığı Stratejisi ve Eylem Planı”nın oluşturulması bu anlamda önemli bir adım olacaktır.
- Etiketlerde yer alan içerikleri, en kısa sürede gıda okuryazarlığı ile tüketicilerin anlayabileceği hale getirmeliyiz.
- Taklit ve tağşiş listesi, daha sıkı denetim sonuçlarıyla birlikte daha güncel açıklanmalı ve halka doğru duyurulmalıdır. Sosyal medyada oluşan yanlış bilgi kirliliğine karşı hızlı ve net çözümler üretilmelidir.
Tüketiciye ve sektöre yönelik eğitimlerle gıda okuryazarlığı konularına daha fazla yer verilmelidir. Gıda, sadece karnı doyurmak değil, insanın dünyayı anlama biçimidir. Doğru anlatmak ve doğruya ulaşmak hepimizin görevi.