Türkiye genelinde tarım arazileri, zeytinlikler, meralar, sulak alanlar ve su havzalarının çeşitli projeler uğruna yapılaşmaya açılmasına tepkiler büyüyor. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, yaptığı açıklamada, Hatay Samandağ’da yaşanan süreci bir örnek olarak göstererek “tarım alanları ranta kurban edilemez” mesajı verdi.
SAMANDAĞ’DA TARIM ARAZİLERİ TOKİ PROJELERİNE TESLİM EDİLİYOR
Hatay’ın Samandağ ilçesinde yurttaşların tapulu zeytinlikleri ve narenciye bahçeleri, “acele kamulaştırma” kararıyla ellerinden alınıyor. TOKİ eliyle yürütülen konut projeleri için, köylülerin yıllarca işlediği arazilerin kamulaştırıldığına dikkat çeken Gıda Mühendisleri Odası, bölgede yurttaşların sürece dair bilgilendirilmediğini, çoğu kişinin e-Devlet üzerinden tapularının iptal edildiğini öğrendiğini aktardı.
YALNIZCA SAMANDAĞ DEĞİL, TÜM TÜRKİYE TEHDİT ALTINDA
Açıklamada Samandağ örneği ile sınırlı kalınmadı. Balıkesir, İzmir, Muğla, Konya ve İstanbul gibi pek çok ilde benzer uygulamaların yaşandığı ifade edildi.
- Balıkesir’de tarım alanları ve fıstık çamları maden projelerine,
- İzmir ve Narlıdere’de zeytinlikler sağlık turizmine,
- Milas İkizköy’de tarım arazileri termik santrallere,
- Karapınar’da verimli topraklar sanayi projelerine,
- İstanbul’da ise Kanal İstanbul projesi kapsamında meralar ve su havzaları yapılaşmaya açılmak isteniyor.
TARIM ALANLARI YÜZDE 40 DARALDI
Verilere göre 1990’dan bu yana Türkiye’nin toplam tarım arazisi yaklaşık yüzde 40 oranında daraldı. Kişi başına düşen tarım alanı miktarının giderek azaldığı belirtilen açıklamada, bu gerilemenin temel nedenleri arasında hatalı arazi politikaları, amaç dışı kullanım ve ranta dayalı uygulamaların yer aldığı ifade edildi.
GIDA EGEMENLİĞİ RİSKTE, İTHALATA BAĞIMLILIK ARTIYOR
Tarım arazilerinin kaybı, bitkisel ve hayvansal üretimi düşürüyor; bu durum ithal gıdaya olan bağımlılığı artırıyor. Gıda güvenliğinin bir milli güvenlik meselesi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Zeytinlikler yok ediliyor, üretim düşüyor, çiftçi geçinemiyor, genç nüfus köyden göç ediyor. Bu, yalnızca çevre değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir krizdir.” denildi.
TMMOB: BU BİR BETON EKONOMİSİ FELAKETİDİR
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, açıklamasında şu talepleri sıraladı:
- Acele kamulaştırmalara derhal son verilsin.
- Tarım arazilerinin korunması anayasal güvence altına alınsın.
- Sürdürülebilir tarım politikaları ve agroekolojik uygulamalar teşvik edilsin.
- Halkın görüşü alınmadan hiçbir kamusal proje hayata geçirilmesin.
- Gıda egemenliğine dayalı, kamucu ve uzun vadeli bir strateji oluşturulsun.
BAKAN YUMAKLI’YA ÇAĞRI: GÖREVİNİ YAPIN
Açıklamada Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya da çağrıda bulunuldu: “Tarım arazilerimiz sermayeye peşkeş çekilirken sessiz kalan Sayın Bakan’ı görevini yapmaya, devlet eliyle yürütülen bu talana karşı durmaya davet ediyoruz.”
“DİKMECE BİR AĞAÇSA, KÖKLERİ TÜRKİYE’DİR”
“Zeytin ağaçlarımız sökülüyor, verimli topraklar betona kurban ediliyor. Bu sadece ekonomik bir kayıp değil, sosyal dokunun tahribidir.” denilen açıklamada, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası’nın mücadelesini sürdüreceği vurgulandı: “Ekolojik yıkıma karşı her platformda direneceğiz. Çünkü tarım arazileri, meralar, zeytinlikler, ormanlar, sulak alanlar ve su havzaları, ranta peşkeş çekilmeyecek kadar değerlidir.”