İklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerine karşı geliştirilen Tarım-Güneş Enerji Santralleri (TarımGES) uygulamaları, hem çiftçiye destek oluyor hem de Türkiye’nin enerji ihtiyacına katkı sağlıyor. Güneş enerjisi düşünce kuruluşu Solar3GW’nin Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin tarımsal üretimini korumak ve sürdürülebilir kılmak için TarımGES uygulamalarının hızla yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
GÖLGELEME ETKİSİYLE NEM KORUNUYOR, SULAMA AZALIYOR
Turhan, TarımGES sistemlerinin sağladığı en önemli avantajlardan birinin, gölgeleme yoluyla buharlaşmayı sınırlayarak toprağın nemini koruması olduğunu söyledi. “Doğru arazi, iklim ve ürün seçimiyle uygulandığında bu sistemler çok verimli sonuçlar verebilir. Bazı ürünlerde sulama ihtiyacı yüzde 20 ila 30 oranında azalabiliyor. Bu da hem su kaynaklarının korunması hem de maliyetlerin düşürülmesi açısından çok önemli” dedi.
HER ÜRÜNE UYGUN TASARIM MÜMKÜN
TarımGES projelerinin ürünlere özel olarak esnek şekilde tasarlanabildiğini vurgulayan Turhan, panellerin yüksek ya da alçak konstrüksiyonlarla yerleştirilebildiğini, hatta bazı sistemlerde panellerin ekim alanlarına dikey biçimde kurulabildiğini söyledi. Yurt dışında çayır ve mera alanları, balık çiftlikleri, arıcılık tesisleri ve üzüm bağlarında da TarımGES projelerinin yaygın olarak uygulandığını belirtti.
BİNDE 1’LİK ARAZİYLE ENERJİ ÜRETİMİNDE DEV KATKI
Türkiye’de tarım arazilerinin sadece binde 1’ine TarımGES kurulması halinde 11 bin 736 megavatlık bir güneş enerjisi santrali kapasitesi oluşturulabileceğine dikkat çeken Turhan, “Bu rakam, Türkiye’nin yıllık elektrik ihtiyacının yüzde 5 ila 7’sini karşılayabilir. Bu potansiyel, hem enerji bağımsızlığı hem de kırsal kalkınma için büyük bir fırsat” dedi.
YÖRESEL FARKLILIKLAR GÖZETİLEREK PLANLAMA ÖNERİSİ
Solar3GW’nin öncelikli hedefinin Türkiye’nin sebze, meyve ve tahıl üretimini destekleyecek biçimde TarımGES uygulamalarını yaygınlaştırmak olduğunu belirten Turhan, özellikle Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu gibi güneş enerjisi potansiyeli yüksek ve iklimsel risklerin yoğun olduğu bölgelerin önceliklendirilmesi gerektiğini ifade etti.
KÜÇÜK ÇİFTÇİYE DE FIRSAT TANINSIN
Proje uygulamalarında ilk etapta 5, 10 ve 20 megavatlık Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modelinin benimsenmesini öneren Turhan, ikinci aşamada küçük ve orta ölçekli çiftçileri kapsayan lisanssız uygulamalar için test edilmiş standartlar tanımlanması gerektiğini söyledi.