DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Türkiye genelinde tarım bölgelerini etkisi altına alan şiddetli soğuk hava dalgasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Karal, son 30 yılın en büyük zirai don olayı olarak nitelendirilen bu süreçte sadece iklim koşullarının değil, yıllardır sürdürülen yetersiz tarım politikalarının da sorumlu olduğunu söyledi.
“GEÇMİŞ OLSUN DİLEĞİ YETMEZ, SAHADA SOMUT DESTEK GEREKİYOR”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sahadaki varlığını olumlu bulduğunu belirten Karal, afet sonrası yapılan açıklamaların ötesine geçilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Çiftçi yıllardır göz göre göre yalnız bırakılıyor” diyen Karal, tarımın afet sonrası değil, risk öncesinde yönetilmesi gereken stratejik bir sektör olduğunu vurguladı.
“ERKEN UYARI SİSTEMİ VE RİSK HARİTASI OLMADAN TARIM KORUNAMAZ”
Türkiye’nin halen kapsamlı bir erken uyarı sisteminden, bölgesel don risk haritalarından ve etkin meteorolojik bildirim altyapısından yoksun olduğunu dile getiren Karal, yaşanan zararın yalnızca doğa koşullarından değil, hazırlıksızlıktan kaynaklandığını söyledi:
“Tarım, doğa koşullarına havale edilemeyecek kadar stratejik bir alandır. Bu ihmalkarlık, her yıl üreticiyi doğanın insafına terk etmektir.”
“DONLA MÜCADELE İÇİN KAMU DESTEĞİ ARTIRILMALI”
Karal, don riskine karşı alınabilecek önlemlerin yalnızca uyarı sistemleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirtti. Üreticilerin kullanabileceği sisleme makineleri, rüzgar pervaneleri, sera ısıtıcıları gibi don önleyici ekipmanlara hibe ve düşük faizli kredi desteği verilmesini önererek, “Bu adım sadece tarım teknolojisine değil, aynı zamanda milli gıda güvenliğine yapılan bir yatırımdır.” dedi.
TARSİM ELEŞTİRİSİ: “KÜÇÜK ÜRETİCİLER ULAŞAMIYOR”
TARSİM sisteminin küçük ve orta ölçekli çiftçiler için yeterince erişilebilir olmadığını savunan Karal, sigorta primlerinin devlet tarafından üstlenilmesi ve tazminat süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini söyledi.
Karal, “Bu süreçte kredi borçları faizsiz ertelenmeli, gelir kaybı yaşayan çiftçilere doğrudan nakdi destek sağlanmalıdır. Çiftçiye sadece ‘geçmiş olsun’ demek değil, ‘yanındayım’ demek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“TARIM POLİTİKALARI GÜNÜ KURTARMAYA DEĞİL, GELECEĞİ PLANLAMAYA ODAKLANMALI”
Hasan Karal, tarımda sürekli tekrar eden afetlerin plansızlığın ve vizyonsuzluğun sonucu olduğunu vurgulayarak, uzun vadeli bir dönüşüm çağrısında bulundu:
“Planlı üretim, iklim okuryazarlığı ve güçlü destek mekanizmaları olmadan her don, her dolu, her sel aynı acıları yaşatır. Tarımı sadece kriz anlarında hatırlayan değil, geleceği inşa eden bir yaklaşıma ihtiyacımız var.”