Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre, dünyada 733 milyon insan açlıkla karşı karşıya. Bu yıl “Daha iyi gıda ve daha iyi gelecek için el ele” temasıyla kutlanan Dünya Gıda Günü, gıdaya erişim hakkı ve sürdürülebilir üretim konularını yeniden gündeme taşıdı.
TARIMSAL ÜRETİMDE PLANLAMA VE DESTEK ÇAĞRISI
FAO raporları, dünya genelinde 2,8 milyardan fazla insanın yeterli beslenemediğini ortaya koydu. Türkiye’de meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, gıdaya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak tarımsal üretimin planlı biçimde desteklenmesini, doğal kaynakların korunmasını ve gıda politikalarının kamusal çıkar ekseninde yeniden düzenlenmesini istedi.
ÜRETİCİNİN EMEĞİ KARŞILIK BULMALI
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, afetler ve artan girdi maliyetlerinin üreticiyi zorladığını belirtti. Bayraktar, “Üreticinin emeğinin karşılığını alamadığı bir sistemde gıda güvencesinden söz edemeyiz. Desteklerin güçlendirilmesi ve genç nüfusun tarıma yönlendirilmesi zorunludur.” dedi.
Bayraktar, küçük üreticinin korunması ve gıda israfının azaltılmasının arz güvenliği için hayati olduğunu da ifade etti.
GIDA GÜVENCESİ SADECE İKLİMLE DEĞİL, POLİTİKALARLA DA TEHDİT ALTINDA
TMMOB’ye bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları, üretimin azalması ve fiyatların artmasının milyonlarca insanın temel gıdaya erişimini zorlaştırdığını belirterek, “Gıda güvencesi yalnızca iklim kriziyle değil, adaletsiz gelir dağılımı ve neoliberal politikalarla da tehdit altındadır.” açıklamasında bulundu.
OKUL YEMEĞİ ÇOCUKLARIN HAKKIDIR
Öğrenci Veli Derneği, her çocuğun ücretsiz, sağlıklı ve dengeli beslenme hakkı bulunduğunu hatırlatarak, okul yemeği uygulamasının kalıcı hale getirilmesi çağrısında bulundu.


 
                                    