Tarım Dünyası: Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın 29’uncusu (COP29), bu yıl sivil toplum katılımı ve insan haklarının korunması açısından önemli bir sınavla karşı karşıya kaldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), 24 Eylül Salı günü yayınladığı belgede hükümetlerin insan hakları yükümlülüklerini ihmal etmeden fosil yakıtlardan adil bir geçiş yapmaları gerektiğini vurguladı.
Küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerine çıkarmayacak şekilde sınırlamak, her ülkenin iklim hedeflerinde temel bir kriter olmalı. Ancak bu hedef, fosil yakıt üretimini artırmayı planlayan hükümetlerle doğrudan çelişiyor.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE BARIŞÇIL TOPLANMA HAKLARI KISITLANIYOR
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün kıdemli çevre savunucusu Myrto Tilianaki, COP konferanslarının son üç yıldır ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını ciddi şekilde sınırlayan baskıcı ülkelerde düzenlendiğini hatırlatarak, bu yılki ev sahibi Azerbaycan’a dair endişelerini dile getirdi. Tilianaki, “Azerbaycan’daki COP29’a katılan hükümetlerin, bağımsız seslerin anlamlı katılımı olmadan adil ve iddialı iklim adımları atmanın mümkün olmadığını net bir şekilde ifade etmesi gerekiyor.” dedi.
Azerbaycan, otoriter yönetimi altında sivil toplum üzerindeki baskılarıyla biliniyor. Son aylarda bağımsız gazetecilere ve çevre aktivistlerine yönelik keyfi gözaltılar arttı. Bu isimler arasında, Azerbaycan’ın petrol ve gaz sektörünü eleştiren aktivistler ve çevresel adalet savunucuları da yer alıyor. Özellikle COP29 öncesinde bu baskıların artmış olması, sivil toplumun konferansta nasıl bir rol oynayacağına dair ciddi endişelere yol açıyor.
AZERBAYCAN’IN FOSİL YAKIT STRATEJİSİ VE KÜRESEL HEDEFLER
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yayınladığı belgede, Azerbaycan’ın petrol ve gaz gelirlerinin devlet bütçesinin %52’sini oluşturduğu belirtiliyor. Bu bağlamda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Avrupa Birliği pazarının taleplerine yanıt olarak gaz üretimini artırma planları dikkat çekiyor. Bu planlar, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama hedefiyle doğrudan çelişiyor.
Tilianaki, “Hükümetler, Azerbaycan’ın COP29’a ev sahipliği yapma konumunu fosil yakıtların yaygınlaştırılması için kullanmasına izin vermemeli. İklim kriziyle mücadele ve insan haklarını koruma çabaları bu tür adımlarla baltalanamaz.” diyerek hükümetlere net bir çağrıda bulundu.
COP29’UN İKLİM EYLEMİ İÇİN ÖNEMİ
11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında Bakü, Azerbaycan’da gerçekleşecek olan COP29, iklim kriziyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olabilir. Ancak bu mücadele, sadece hükümetlerin alacağı kararlarla değil, sivil toplumun aktif katılımıyla da şekillenecek. Bağımsız seslerin susturulduğu, baskıcı bir ortamda böylesine kritik kararlar almak mümkün olacak mı? Bu sorunun cevabı, sadece Azerbaycan için değil, küresel iklim adaleti için de büyük önem taşıyor.