İtalyan Ferrero firmasının Türkiye’deki fındık üreticilerini suçlayan açıklamaları, Ankara’da rahatsızlık yarattı. Yetkililer, “Rekolte kaybı Türk çiftçisinin suçu değil” değerlendirmesinde bulunarak, firmanın geçmişte verdiği sözleri tutmadığına dikkat çekti.
FERRERO’YA REKABET SORUŞTURMASI
Ferrero hakkında, 12 Eylül 2022 tarihli bir başvuru üzerine Rekabet Kurulu tarafından ön araştırma başlatılmış, ardından 3 Kasım 2022’de soruşturma açılmıştı. Soruşturma sürecinde, firmanın fason kırım sözleşmeleri ve kabuklu fındık alım miktarlarını artırarak kanunu ihlal ettiği iddiaları gündeme geldi.
Ferrero, 5 Mart 2024’te Rekabet Kurulu’na sunduğu taahhüt paketinde, referans fiyatın altında fındık almama, sezonluk alımı 100 bin tonla sınırlandırma ve en az 45 bin ton alımı eylül–aralık döneminde yapma taahhütlerinde bulunmuştu. Kurul, bu taahhütlerin rekabet endişelerini giderebileceği sonucuna varmıştı.
Ancak Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi ORTAR AŞ ile Yürür Gıda AŞ, taahhütlerin rekabeti bozduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Ankara 15. İdare Mahkemesi, taahhüt paketini iptal etti. Rekabet Kurulu da hukuki sürecin devam ettiğini, Ferrero’nun hâkim durumunu kötüye kullanmama yükümlülüğünün sürdüğünü açıkladı.
ALIMLAR ŞİLİ VE ABD’YE KAYDI
İngiliz Financial Times gazetesinde yayımlanan haberde, Ferrero’nun Türkiye’den fındık alımını azaltarak Şili ve ABD’ye yöneldiği bildirildi. Haberin ardından Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, firmayı taahhütlerine uymaya çağırarak, “Arzın düştüğü bir sezonda üreticinin elindeki ürünü satması kadar doğal bir şey yok.” ifadelerini kullandı.
ANKARA: “FERRERO SÖZLERİNİ TUTMADI”
Ankara’daki yetkililer, konunun İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin Türkiye ziyaretinde de gündeme geldiğini, ancak Ferrero’nun o tarihten bu yana sözlerini yerine getirmediğini belirtti. Yetkililer, “Don nedeniyle rekolte düştü, üretici buna göre davrandı. Uluslararası basın üzerinden Türkiye’ye yönelik olumsuz mesajlar verilmesini doğru bulmuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yetkililer, Türkiye’nin fındıkta dünya lideri olduğunu hatırlatarak, üreticilerin emeğini hedef alan açıklamaların hem ticari etik hem de uluslararası iş birliği ruhu açısından kabul edilemez olduğunu vurguladı.

