WEBAGRON - TARIMSAL İÇERİK PLATFORMU

Daha Fazla Gör

    Son Yazılar

    PAMUKTA İTHALATA BAĞIMLILIK: ÜRETMEYEN ÜLKE KAZANAMAZ

    BEYAZ ALTININ KARA BAHTI!

    Gün geçmiyor ki tarımsal üretim ve ticareti üzerine konuşmadığımız bir gün olsun. Ekonomik açıdan ürünün para etmediği, vatandaşın gıda ürünlerine ulaşamadığı, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin hissedildiği bir dönemde birde Amerika’ya verilen gümrük tavizleri var.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi, 22 Eylül 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan, 2018/11973 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında Amerika Birleşik Devletleri menşeli bazı ürünlerin ithalatında uygulanan ek mali yükümlülükler kaldırıldı.

    Bu ürünlerin arasında tarım sektörü açısından kritik öneme sahip olan antepfıstığı, badem, ceviz, fındık, kestane, çam fıstığı, ayrıca pirinç, çeltik, izoglikoz, laktoz, glikoz şurubu, alkol ve tütün gibi ürünler bulunuyor.

    Bunların dışında zaten yıllardır gümrük vergisinden muaf olan pamuk var. Belki birçok kişinin dikkatinden kaçtı ama Türkiye uzun süredir pamukta büyük taviz vermiş durumda. Çünkü yıllardır pamukta dışa bağımlıyız.

    PAMUKTA DIŞA BAĞIMLILIK GİDEREK ARTIYOR

    Ülkemizin pamuk üretimi düşerken, ithalat her geçen yıl artıyor. Özellikle 2025’in ilk sekiz ayında 805 bin ton pamuk ithal edildi; bunun %39’u ABD’den geldi.

    Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) dünya genelinde pamuğun kullanım alanlarının %80’i giyim, %15’i ev tekstili ve %5’i de dokunmamış kumaşlar oluşturduğunu açıkladı. Yani pamuk, tekstilin temel hammaddesi. Dünya için ne ise bizim için de o.

    Türkiye’nin elyaf üretiminde en önemli ürün olan pamuk, son 31 yılda ortalama 2,2 milyon ton üretimle adeta yerinde sayıyor. Tıpkı buğday ve arpa gibi, pamukta da üretim artışı sağlanamadığı gibi ekim alanları da 7,6 milyon dekardan bugün 4,6 milyon dekara kadar geriledi. Yani pamuk ekim alanlarının %38’i artık ekilmiyor.

    Üretimin artmadığı yerde ithalat artar; bu kadar basit.

    TÜİK tablo

    Bu tablo çok şey anlatıyor: Türkiye son 23 yılda pamuk ve türevleri için 34 milyar dolar ödemiş. Sadece üretmediği için.

    PAMUK FİYATLARI ÜRETİCİYİ KURTARMIYOR

    Çukobirlik tarafından açıklanan pamuk alım fiyatlarına bakıldığında, son bir yılda beyaz pamukta ortalama %27, benekli pamukta ise %31 oranında artış var.

    Çukobirlik tablo

    Oysa Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Temmuz 2025) verilerine göre girdi fiyatları %31,83, ekim döneminden bu yana ise %34 artmış durumda.

    Yani pamuk fiyatları, üretim maliyetlerinin altında kalıyor. Kısacası üreticiye “zararına sat” deniliyor.

    Zararına üretim nereye kadar devam eder? Elbette bir noktada çiftçi üretimden çekilir. Bunun örneklerini geçmişte gördük. 2016’da pamuk ekim alanları 4,2 milyon dekara kadar düşmüştü. Ardından verilen desteklerle 2018’de 5,2 milyon dekara çıktı. Ancak 2020’de yeniden 3,6 milyon dekara geriledi.

    Büyük tepkiler sonrası ekim alanları 2022’de 5,7 milyon dekara, üretim ise Cumhuriyet tarihinin rekoru olan 2,8 milyon tona ulaştı. Demek ki Türkiye’nin yıllık 4,5 milyon tonluk pamuk ihtiyacını, doğru destek politikalarıyla kendi çiftçisi rahatlıkla karşılayabilir.

    Ama korkarım ki bu yönde bir irade yok. Çünkü pamuk üzerinde yine bir “oyun” oynanıyor.

    YİNE İTHALAT, YİNE DIŞA BAĞIMLILIK

    2023 yılında 757 bin ton, 2024’te 819 bin ton, bu yılın ilk sekiz ayında 805 bin ton pamuk ithalatı gerçekleşti. Bu hızla gidersek, 2021’de kırdığımız ithalat rekorunu yeniden egale etmemiz işten bile değil.

    Sonuç olarak, Türkiye pamukta 30 yıldır aynı kısır döngünün içinde. Üretimi artırmak yerine, üretimi sabit tutup artan ihtiyacını ithalatla karşılamayı tercih ediyor.

    Madem üretim artırılmayacak, bari planlı üretim sistemi kurulsun. Kim ekiyor, kim hasat ediyor belli olsun.

    Üretenin üretimde kalacağı, sürdürülebilir bir pamuk politikası izlenmeli.
    Yoksa yıllardır dilimize pelesenk ettiğimiz şu soru yine karşımıza çıkacak:

    “Ne olacak bu beyaz altının hali?”

    Tıpkı patates, soğan ve diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi…

    Son Yazılar

    Önerilen Yazılar

    ×
    ×