Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru incirde, kalite ve sürdürülebilirlik adına önemli bir adım daha atıldı. Aydın’da aflatoksinli kuru incirlerin biyogaz enerjisine dönüştürülmesini amaçlayan proje, İspanya’da düzenlenen 42. Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi’nde “Sürdürülebilirlik Ödülü”ne layık görüldü. Ege İhracatçılar Birliği tarafından geliştirilen proje, küresel ölçekte örnek gösterildi.
BİN 500 TON KONTAMİNE ÜRÜN PAZARA GİRMEDEN TOPLANDI
Ege İhracatçılar Birliği’nin açıklamasına göre, 2024-2025 sezonunda bin 500 ton aflatoksinli ürün, pazara ulaşmadan toplanarak biyogaz tesislerinde enerjiye dönüştürüldü. Böylece hem insan sağlığı hem çevre korunurken, enerji üretimiyle de katma değer sağlandı.
KURU İNCİRDE 337 MİLYON DOLARLIK İHRACAT
Zorlayıcı iklim koşullarına rağmen 2024-2025 sezonunda 100’ü aşkın ülkeye yapılan 63 bin ton kuru incir ihracatından 337 milyon dolar döviz girdisi elde edildi. Sarılop çeşidi başta olmak üzere Türk incirine Avrupa Birliği, ABD, Çin ve Japonya’dan yoğun talep olduğu belirtildi.
25 YILLIK MÜCADELEDE YENİ AŞAMA: BERTARAF PROJESİ
Ege İhracatçılar Birliği açıklamasında, aflatoksinle mücadelede çeyrek asırlık bir geçmişe dikkat çekildi. “Kuru İncir Bertaraf Projesi”nin bu mücadelenin sürdürülebilirlik ayağını oluşturduğu, çevreye, çiftçiye ve tüketiciye duyarlı bir model sunduğu ifade edildi. Proje sayesinde, yalnızca güvenli ürünlerin ihracata yönlendirildiği vurgulandı.
KÜFLÜ VE TOKSİNLİ İNCİR ORANI YÜZDE 2,5’TE KALDI
İklim değişikliği ve çevresel koşullar nedeniyle 2024 ürünü incirlerde aflatoksin ve okratoksin oranlarında artış yaşandığı, bu nedenle imha oranının yüzde 1,5, küflü ürün toplama oranının yüzde 1 seviyesinde olduğu açıklandı. Toplamda yüzde 2,5 oranındaki ürün, biyogaz dönüşümüne yönlendirildi.
“HALKIMIZ MÜSTERİH OLSUN”
Ege İhracatçılar Birliği, ihracat sırasında bazı partilerin zaman zaman geri dönmesine rağmen, Tarım ve Orman Bakanlığı mevzuatına göre yapılan sıkı analiz ve denetimlerle Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olmayan hiçbir ürünün iç piyasaya sunulmadığını belirtti. “Halkımızın içi rahat olsun; gıda güvenliği en üst düzeyde korunmaktadır” denildi.