Daha Fazla Gör

    Son Yazılar

    YERELDE KALKINMANIN ANAHTARI: TÜRKİYE’NİN COĞRAFİ İŞARETLERİ

    Coğrafi İşaret, kısa ve basit tanımıyla ‘sizin oraların nesi meşhur’ diyebileceğimiz ürünler olarak bilinse de bundan çok daha fazlası. Coğrafi İşaret ürünü gösteren yer adıdır: Ürün, bu yer adıyla tanınmış, özdeşleşmiş ve ünlenmiş üründür.

    Örneğin: Antep Baklavası, Aydın İnciri, Taşköprü Sarımsağı, Malatya Kayısısı, Adana Kebabı, Antepfıstığı, Afyon Kaymağı, Bayramiç Beyazı, Ezine Peyniri, Antalya Piyazı ve daha nicesi… Kısa adı Cİ olan Coğrafi İşaretler, o ürünün geldiği yeri bilmemizi sağlar. Ürünün kökeni olan Cİ ürünü, üreticisini korumayı sağlayan yerelde üretim zincirinin ilk halkası olan bir sistemi ifada ettiği gibi tüketicinin o ürünü talep etmesini sağlayan başarılı bir yapının, oluşumun adıdır.  Cİ’ler tüketicilere tanınmış, ünlenmiş ürünlerin kökeni (menşe) ile üretim yöntemlerinin güvence altına alınmasını sağlayan ayırt edici resmi kalite işaretidir.

    YERELDE KALKINMANIN ANAHTARI COĞRAFİ İŞARETLER

    Türkiye,  tarımda ve çıktısı olan gıdada hem kendisini hem de bölgesini kalkındıracak üretim potansiyeline fazlasıyla sahip(ti). Ancak “küreselleşme” furyası ile  1970’lerde başlayan ve 1980’lerde tarımsal üretimin tamamen teslim edildiği “neoliberal” politikalar Türkiye’yi tarımsal üretimde kendine yeterlilikten uzaklaştırdı, kırdan kente göçü artırdı, kırsalı yoksullaştırdı ve yerelde üretimi, çiftçiliği itibarsızlaştırdı.

    Bugün geldiğimiz noktada özellikle Covid-19 pandemisi ve sonrasında yaşanan  küresel ve konjonktürel gelişmeler ( iklim tehdidi, kuraklık, bölgesel çatışmalar,  Rusya – Ukrayna savaşı vs.) sonrası   küreselden,  globalden yerele dönüşü çok net bir biçimde hızlandırdı. Yerelde üretim, yerelde istihdam, gıda kısa yolları ve benzeri tanımlar üzerine uzun uzun tartışmaya ve çözümler üretmeye başladık.  Yerelde, kırsalda üretim ve etrafında dönen tartışmalara çözüm çok net,  burada kapıyı açacak olan anahtar, “Coğrafi İşaretler” sistemi.

    Etkin ve denetlenebilir Coğrafi İşaret Sistemi ile ürün üretildiği bölgeye ciddi manada ekonomik getiri sağlayabiliyor, işgücü arzını arttırıyor, küçük işletmelerin varlığını devam ettiriyor ve yerelden göçü engelleyici unsur olabiliyor. Burada belki de en önemlisi Cİ sayesinde markalaşan ürün, pazara yüksek fiyattan çıkma olanağı elde edebiliyor. Cİ’ler aynı zamanda üretildiği yerin veya bölgenin, sosyo-kültürel ve ekolojik yapısını ortaya koyarak kalkınmayı büyük ölçüde hızlandırmada önemli bir araç olabiliyor.

    DÜNYADA COĞRAFİ İŞARETLER

    Dünyada Coğrafi İşaretler denildiğinde şüphesiz ilk akla gelen ve bu konuda en başarılı ülke olan Fransa’dır, Fransa Cİ’Yİ en iyi kullanan ülkelerden biridir.  Fransa’nın Rokfor (Roquefort) ve Comte peyniri bu alanda hatırı sayılır derecede başarılı Ci siteminin ürünüdür. Bu ürünler üretildiği bölgelerde korunduğu gibi, ekonomik açıdan yarattıkları katma değerle, üretim bölgelerindeki kırsal kalkınmanın en başarılı iki örneğidir.  Buna İtalya’nın çok bilinen, çok sevilen ve dünya mutfağında da yer edinmeyi başaran çiğ inek sütünden üretilen Parmesan (Parmigiano Reggiano) peynirini de dahil edebiliriz.

    Avrupa Birliği’nde Coğrafi İşaret sayıları alan ülkeler sıralamasında İtalya 313 Cİ ürünü ile birincisi sırada yer alıyor, İtalya’yı 257 tescille Fransa takip ediyor,  Fransa’nın ardından 200 tescil ile İspanya üçüncü sırada bulunuyor. Bu kapsamda AB’de ilk 10’na giren Portekiz’in 149, Yunanistan’ın 113, Almanya’nın 92,  Polonya’nın 34, Hırvatistan’ın 45, Çek Cumhuriyeti’nin 30 ve İrlanda’nın 24 adet Cİ tescili vardır. 113, Almanya’nın 92,  Polonya’nın 34, Hırvatistan’ın 45, Çek Cumhuriyeti’nin 30 ve İrlanda’nın 24 adet Cİ tescili vardır.

    COĞRAFİ İŞARETLERİN YASAL ZEMİNİ

    Cİ ile ilgili ilk uluslararası düzenleme 1883 yılında imzalanan “Sınai Mülkiyetin Korunmasın Dair” Paris Sözleşmesi’dir. Paris Sözleşmesi ile “kaynak işareti” kavramı esas alınmıştır, ürünün kaynağını göstermesini zorunlu kıldı. Daha sonra 1891 yılında doğru olmayan köken işaretlerinin cezalanmasını öngören Madrid Anlaşması imzalandı. Madrid Anlaşması ile kökende sahtecilik ve yanıltıcılık konusunda düzenleme yapıldı. Son olarak Paris Anlaşması çerçevesinde köken adlandırmalarının ulusal yasalardan bağımsız uluslararası düzeyde korunabilmesi için  1958  yılında Lizbon anlaşması imzalandı. Ancak bu sözleşmeyi, az sayıda ülke imzaladığı için beklenen başarı elde edilemedi ve buna ek olarak 21 Mayıs 2015 tarihinde İsviçre’de imzalanan “Lizbon Anlaşması Cenevre Metni” ile Lizbon anlaşması revize edilerek başarıya ulaştı.

    TÜRKİYE COĞRAFİ İŞARETLERDE TESCİL FURYASI İLE REKOR KIRIYOR

    Türkiye’nin 2022 yılı Şubat ayı itibariyle 312 menşe adı, 700 mahreç işareti olmak üzere Cİ ürün sayısı 1012’ye ulaşmıştır.  Türkiye’de Cİ’ler maalesef bir tescil furyasına kapılmıştır. Türkiye Avrupa Birliği ülkeleri içinde tescil furyasında rekor kırıyor. 2021 yılında Avrupa Birliği’nde verilen tescil sayısı sadece 41 iken, Türkiye’de 162 tescil verildi. Sadece tarım ve gıda alanında Türkiye 468 tescili ile AB’de tescil sayısında birinci olan İtalya’yı bile geride bıraktı. Cİ alanında Türkiye’de yasal çerçevede gerekli düzenlemeler yapılmadığı için konu sadece tescilden ibaret olarak görülüyor ve alınan tesciller ürünü koruyamadığı gibi katma değer de yaratamıyor.

    TÜRKİYE’NİN EN FAZLA COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNE SAHİP İLİ: GAZİANTEP

    1012 tescili bulunan ülkemizde tescilde sırasında iller bazında Gaziantep birinci sırada.  Gaziantep son olarak İslahiye biberine aldığı tescil ile Cİ tescil sayısını 74’e yükseltti. Gaziantep Baklavasıyla Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden ilk tescilini alan Gaziantep, Cİ sayısını 2023 yılında 100’e çıkarmayı hedefliyor. Bereketli Hilal’in, Mezopotamya’nın meyvelerini başarıyla değerlendiren Gaziantep’in Cİ’leri yöreye özgü iklimi, lezzeti ve kültürü ile bir bakıma şehrin kimliğini de yansıtıyor.

    TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ TESCİLİ ALAN COĞRAFİ İŞARETLERİ

    1012 ürüne Coğrafi İşaret tescili veren ülkemizin Avrupa Birliği’nden tescil alan ürün sayısı sadece ve sadece 8 adet. Türkiye bugüne kadar,  AB’ye 23 ürün için coğrafi işaret tescili başvurusu yaptı. AB’de ilk tescili alan Antep baklavasıyla birlikte, Aydın inciri, Malatya kayısısı, Aydın kestanesi, Milas zeytinyağı, Taşköprü Sarımsağı, Bayramiç Beyazı (nektarin çeşidi) ve son olarak Giresun Tombul Fındığı tescile kavuştu.

    Şu an AB’den tescil bekleyen listede; Afyon Sucuğu, Afyon Pastırması, İnegöl Köfte, Kayseri Sucuğu, Kayseri Pastırması, Kayseri Mantısı, Antep Fıstığı, Antep Lahmacunu, Edremit Körfezi Yeşil Çizik Zeytini, Antakya Künefesi, Maraş Çöreği, Çağlayancerit Cevizi, Maraş Tarhanası, Gemlik Zeytini, Milas Yağlı Zeytini, Gaziantep Menengiç Kahvesi ve Araban Sarımsağı var.

    YÜciTA’NIN COĞRAFİ İŞARETLERDEKİ MİSYONU NEDİR?

    Türkiye’de Cİ’lerden bahsedince YÜciTA’dan ( Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı)  bahsetmemek olmaz elbette. YÜciTA, Anadolu’nun tarihi ve kültürel mirası, hafızası coğrafi işaretler sistemini ideal bir temele oturmak için 3. Uluslararası Antalya Coğrafi İşaretler Semineri bitiminde, 15 Ekim 2012 tarihinde Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve Prof. Dr. Selim Çağatay tarafından kurulan Türkiye’nin ilk ve tek araştırma ağı. YÜciTA bugün hala, Türkiye’nin coğrafi işaretler alanında  en kapsamlı, akademik ve bilimsel çalışmalara imza atan en önemli sivil aktörü.

    Kuruluşundan bu yana 10 yıllık süreçte Cİ’lerin gelişimine ekonomik ve sosyolojik açıdan destek olmak amacıyla YÜciTA bu kapsamda sayısız seminer, zirve ve eğitim programları gerçekleştirdi. Araştırma Ağı özellikle “tescil” alma furyasından uzakta bir bakış acısıyla önce “yönetişim ve denetim” diyor.  YÜciTA’nın en önemli çalışma alanlarından biri de bu yıl 2. sayısı çıkardığı dergi “YÜciDERGİ.” Türkiye’nin ilk Coğrafi İşaretler dergisi olma özelliğini taşıyan YÜciDERGİ,  Türkiye’de ve dünyada Cİ ile ilgili tüm gelişmeleri ele alıyor.

    Türkiye’de Cİ sisteminin gelişmesi, bilinmesi ve talep edilmesi noktasında en önemli katkıyı sunan YÜciTA Başkanı Yavuz Tekelioğlu hocamız Cİ’lerin denetlenebilir ve yönetilebilir bir mekanizmaya kavuşması için her platformda bir Coğrafi İşaretler Enstitüsü’nün oluşması gerektiğini belirtiyor.

    COĞRAFİ İŞARET NASIL KONULUR?

    Cİ’ler ikili koruma sistemi olarak kabul edilen yani menşe ve mahreç ile tescil alır.  Tescil edilen coğrafi işaret menşei adı ve mahreç işareti alır.  Menşe, daha çok tarımsal ürünlere verilen işarettir, ürünün bütün özellikleri üretildiği alandan, coğrafyadan alan ve başka yerde aynı kalitede üretilemeyen ürünlerdi.

    Bu ürünlerin üretim alanları dışında üretilmesi olanaksızdır. Daha iyi anlaşılabilmesi için Finike Portakalı, Malatya Kayısısı, Ezine Peyniri menşe adı ile tescillenen ürünlere en iyi örnektir. Mahreç işareti ise daha çok ürünün ustalığı ile ilişkili olup üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerden en az birinin coğrafi alan sınırları içinde gerçekleştirilmesini ifade eder. Buna en iyi örnek Antep Baklavası, Mersin Cezeryesi, Çorum Leblebisi’dir.

    TÜRKİYE’NİN COĞRAFİ İŞARETLER ENSTİTÜSÜ MUHAKKAK KURULMALI

    Dünyanın bütün ülkelerinde olduğu gibi Türkiye Coğrafi İşaretler sistemini düzenleyen bir enstitü mutlaka olmalı. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 yılı Tarım ve Orman Şurası kararlarını açıklarken 38. Madde de Cİ’de “yönetişim ve denetim” konusunda mevzuat değişikliğinin yapılması gerekliliğini belirtti.

    Ancak o tarihten tarihten bu yana yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen herhangi bir düzenleme gerçekleşmedi. Cİ’leri ele alırken bir kez daha ele almakta ve ısrarcı olmakta fayda var; bu radikal önemler gerçekleştirilirken, Cİ 2023 vizyonu çerçevesinde mutlaka ve mutlaka “Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü” kurulmalı.

    Hazırlayan: Gazeteci Merve Ekinci

    Son Yazılar

    spot_img

    Önerilen Yazılar

    ×
    ×