Kayısı, kimseye ihtiyaç duymadan kendi kendine yetişebilme özelliği sayesinde neredeyse her yerde görülebilen bir meyve ağacıdır. Anavatanı geniş bir alana yayılmasıyla Türkistan, Orta Asya ve Batı Çin’den günümüze kadar gelmektedir.
Rosaceae (gülgiller) familyasından biri olan sarıya yakın turuncu renkli, kahverengi kabuklu, tüysüz ve cevizden biraz daha büyük olacak şekilde meyvelere sahiptir. Ülkemizde en çok Malatya ilinde üretilmektedir.
Kayısı çeşitlerinin başında Hacıhaliloğlu (Malatya kayısısı) çeşidi gelir. Bu çeşit Malatya’da %90 oranında üretilir. Kayısıları kuru ve yaş olarak tüketebilmekteyiz.

İnsan sağlığına da birçok etkisi vardır. A ve C vitamini bakımından zengindir. Yüksek selüloz ve lif içeriğinden dolayı kabızlığı önler. Kalsiyum açısından zengin olup kemiklere iyi gelir.
Bunun gibi birçok faydası bulunmaktadır. Tabii bunlardan faydalanabilmemiz için kayısı ağacımızın sağlıklı ve verimli meyve verebilmesine çabalamalıyız.
Kayısı hastalıkları ve kayısı zararlıları için tedbir almalıyız. Örneğin kayısı ağacı hastalıkları arasında bulunan ve kayısı ağacı yaprak hastalıkları içerisinde yer alan çil hastalığı havası nemli olup ilkbaharı sisli geçen yerlerde görülür.
Böyle bir durum karşısında kayısı hastalıkları ve ilaçları ilk aşamada yaprak dökümünden sonra uygulanmalıdır. Aksi takdirde ağacı kurtaramayız.
KAYISI AĞACI ÖZELLİKLERİ
Meyve oluşumundan önce pembe ya da beyaz renkli çiçekler açar. İki ay sonunda çiçeklerin dökümü gerçekleşir ve meyveleri yeşil renkte oluşur. Bu dönemdeki adına çağla denir.
Olgunlaştıkça sarı ya da pembemsi renge döner. Yüzeyi ise hafif tüylü olur. Yaprakları testere dişli ve kenarları incedir.
Odunsu gövde yapısı 2 ile 10 metre arası uzayabilir. Meyveleri tek çekirdekli ve etlidir. Tatları ekşi, tatlı, mayhoş olabilir. Morfolojik özellikleri ve bitkisel özellikleri:
- Habitüs: Diğer çeşitlerine göre yayvan taçlı ve dik, kuvvetli bir ağaçtır.
- Dallar: Kayısıda bulunan dal yapıları obur, odun, karışık meyve dalları, mayıs buketleri vardır. Gençken yeşil renkte olup yaşlandıkça kahverengi veya kızıla dönerler.
- Yapraklar: Yeşil renkli, oval şeklinde, parlak ve sapları uzundur. Dikkat edilmesi gereken hastalıklardan biri de kayısı yaprak hastalıkları içerisinde bulunan sert çekirdeklilerde şarka virüsüdür. Yaprak bitleriyle bitkide yayılır ve yaprakların damarlarında renk açılması olur.
- Çiçekler: Erselik yapıda olup 5 taç yaprak,5 çanak, 20 ya da 35 arasında erkek organ ve 1 dişi organdan oluşmaktadırlar.
- Meyve: Ovaryumdan gelişmesine bağlı olarak gerçek meyve oluşur. Sert çekirdeklidir. Dış görünüşü oval, kırmızı yanaklı, bağlılığa göre yarma ya da yarım yarma şeklini alır.
- Kök: Kazık kök yapısı vardır. Uzunluğu 2 metreye kadar uzayabilir.
- Gövde: Odunsu gövdeye sahiptir. Ayrıca kayısı ağacı gövde hastalıkları söz konusu olduğu zaman sıklıkla karşımıza çıkabilen ve ani ölümlere sebep olan Cytospora Kanseri görülmektedir. Bakımsız, kış donlarından etkilenen, yanlış zamanda budanan, aşırı azotlu gübre kullanılan ağaçlarda görülme ihtimali yüksektir.
KAYISI AĞACI BAKIMI
İklim isteği; Kayısı yetiştiriciliği iki farklı iklimde yapılmaktadır. İlki Karasal iklim yazları sıcak ve kurak, nisbi nem oranı düşük; kışları ise uzun ve soğuktur.
İkincisi Akdeniz havzası yazları kurak ve sıcak olup kışları ılıktır. Nisbi nemin çok düşük olması durumunda ise meyve dökümü yaşanmaktadır.
Etkilendikleri olumsuz iklim faktörleri; ilkbahar geç donları veya kışın yaşanan soğuklardır. Diğer meyvelere göre soğuklanma ihtiyaçları daha azdır. Kayısının bu ihtiyacı 2-7 derece arasında 600-1200 saat aralığında karşılanmalıdır. Yoksa tomurcuk silkmeleri ve düzensiz çiçeklenme sorunları meydana gelmektedir.
Kazık köklü olduğu için kuraklığa dayanıklıdır. Düşük nem ve yüksek sıcaklık koşullarında yetişebilmesine rağmen aniden ve fazla yükselen sıcaklıklar meyvesinde ve yaprağında güneş yanıklığı, meyvelerinin büyümemesi, çekirdeğinde çatlama ve çürümeye neden olur.
Çürüklükten bahsetmişken eğer siz de kayısı ağacı neden kurur diye merak ediyorsanız sebeplerinden biri kök çürüklüğü olabilir. Önceden tedbir alarak ilaçlama ve budama yapmaya özen gösteriniz.
Toprak İsteği: Kayısı tınlı, kireçli-tınlı, geçirgenliği yüksek, derin, humuslu, iyi hava alabilen topraklar verimli meyve yetişir. Organik ve inorganik bakımdan zengin olması iyi gelişme sağlar.
Fakirleşen ve kuruyan topraklarda büyüme geriler, çiçek tomurcukları iyi beslenemediği için dişi ve erkek organlarında anormallikler görülür. Çok derin olmayan yerlerde küçük ve kuru meyveler yetişirken su ile besin maddesi yüksek yerlerde iri ve sulu meyveler yetişir.
KAYISI HASTALIKLARI
Kayısı hastalıkları üreticilerimizin uygun bakım ve hastalıklarla mücadele gerçekleştiremedikleri zaman ortaya çıkma potansiyeli yüksek olabilen etmenlerdendir. En yaygın görülen kayısı ağacı hastalıkları arasında monilya hastalığı vardır. Bu hastalığın dallara bulaşması söz konusu olduğunda budanıp bahçeden uzaklaştırılarak yakılmalıdır.
Kayısı zararlıları ise başka etkiler yaratmaktadırlar. Örneğin kırmızı örümcekler ağaç yapraklarına, bitki özsuyunu emerek ve zehirleyerek zarar verirler. Bunlardan korunmak için kayısı hastalıkları ve ilaçları kullanılmalıdır. Kayısı hastalıkları ve belirtileri:
ÇİÇEK MONİLYASI HASTALIĞI (Monilia laxa)

Çiçekler kahverengi renk alır ve dallarda kururlar, mumyalaşırlar. Meyveler olgunlaşınca kahverengi lekelerle ilk belirtiler görülür etrafı ise açık kahve rengindedir.
Meyve etinin içinde çürüme olur ve fungus sporları ile kaplanır. Lekede ise zamanla çukurlaşma yaşanmaz. Meyveler de kuruduktan sonra dalda mumyalaşırlar.
YAPRAKDELEN/ÇİL HASTALIĞI

Yaprakdelen hastalığı genellikle sert çekirdekli meyvelerde tomurcuklar, genç dallar ve yaprak üzerinde görülür.
Yaprakdelen hastalığının yaprakta ilk belirtileri yağ lekesi görünümlü, yuvarlak şeklinde kenarları kırmızımtırak orta kısımları koyu kahve renginde görülür.
İlerledikçe yaprakta delikler oluşur. Renk değişimi ortası gri, kirli beyaz etrafı koyu kahverengi ve siyaha doğru dönüşür. Yaprak dökümü 5 ile 10 gün arasında olur.
ATEŞ YANIKLIĞI (Erwinia amylovora)

Kayısı da ateş yanıklığı adından da anlaşılacağı üzere bitkinin ateşten yanmış gibi görüntü yaratmasıdır. Yaprak ve çiçek renkleri başlarda kahverengi olur.
Daha sonra siyahlaşırlar. Genç sürgünler de esmerleşir. Dalların kabuk kısmında beyaz akıntıyla karşılaşırız.
ARMİLLARİA KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ (Armillaria mellea)
Başlangıçta odun dokusu açık kahverengi olup ilerleyen zamanlarda sarımtırak ve beyaz renkli süngerimsi dokuya dönüşüm gerçekleşir.
Ağaçlarda yaprak sararması, dökülmesi ve sürgün oluşumu azalmasıyla dallar tamamen kurumaya başlar ve en sonunda ölüme neden olur.
KAYISI KÜLLEMESİ
İlk başta yaprakların üst kısmında görülür. Beyaz ve kabarık şekilde koloniler halinde fark edilir. Yapraklar ve meyvelerde tozlu beyaz mantar büyümesi yuvarlak şekillerde gözlenir.
Bunun yanı sıra meyvelerde kahverengiye dönüşen ve kösele olan çatlayabilen özellikte paslı yamalar meydana gelir.
KAYISI PASI
Yaprakların altında ve üstünde bulunan yüzeylerde köşeli, sarıya dönüşen ve uçuk sarı-yeşil noktalar oluşur. Özellikle alt yaprak yüzeyinde turuncu-kırmızı lekeler sporlar tarafından oluşum gösterir.
KAYISI ZARARLILARI
Kayısı zararlıları gerekli müdahaleler yapılmadığı sürece çok zarar verir. Zararlılara örnek olarak kayısı yaprak bitleri, kayısıda erik koşnili, Akdeniz meyve sineği, şeftali güvesi, kayısı iç kurdu verilebilir.
ŞEFTALİ GÜVESİ
kışı larva halinde geçirir. Meyvelerin dökümüne neden olurlar. Saptan girip meyvenin çekirdeğine kadar girerler.
Başlangıçta çiçek ve yaprak tomurcuklarına zarar verirler. Çiçeklerin ise çanak yapraklarını kemirip delerler hatta çiçeğin yumurtalıklarına da hasar verirler. Genç larva meyve etinde tünel açarak çekirdeğe kadar yol alır.
YAPRAK BİTLERİ
Yaprak bitleri armut görünümlü ufak böceklerdir. Grup olarak yaşarlar. Kış döneminde ise ağaçların dal veya sürgünlerinde yumurtlama zamanlarını geçirirler.
Ağacın genç yapraklarında, taze sürgünlerinde, yaprak saplarında gruplar halinde beslenirler. Sonuç olarak sürgünlerde kısalma yapraklarda kıvrılmaya neden olurlar. Bazı türlerinde meyvelerde şekil bozukluğuna ve küçülmeye kadar etki ederler.
ERİK KOŞNİLİ
Erik koşnilinde ergin dişisi yarım küre şeklinde bombelidir. Mayısın başında yumurtalar görülmeye başladıktan sonra mayıs ortalarında hareketli nimfler olarak ortaya çıkarlar.
Kalın dallarda ve gövdede koloni şeklinde yayılırlar. Salgıladığı tatlımsı madde yaprak, sürgün ve meyvelere ulaştığında yeşil tüketilen erkenci erik çeşidinde hasadı zorlaştırır.
AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ
Akdeniz meyve sineği, genelde ev sineklerinin ⅔’ü kadardır. Rengi sarımsı kahverengi, yumurtaları ise mekik şeklinde ve beyazdır. Larvası beyaz olup bacaksızdır. Pupa fıçı şeklinde olup, kahverengidir.
Sinekler, yumurta bıraktıkları yerlerde sarı lekelere sebep olurlar. Olgun meyvelerde o yerlerde kahverengi lekeler oluşur. Meyvenin etli tarafından beslenip yumuşama ve çöküntü meydana getirir. Hasat vaktinden önce bu meyveler dökülür ve kendilerini göstermiş olurlar.
KAYISI İÇ KURDU
İç kurdu, kanatlı karınca görünümlü ve siyah renklidir. Yılda sadece bir kere döl verir. Kışı olgun larva halinde geçirip ilkbaharda çekirdek içerisinde pupa oluşumu gözlemlenir.
Yumurta bıraktıkları zaman meyve üstünde çok hafif bir yara izi oluşur. Bu iz kaybolurken zamk akıntısı yaşanabilir. Larva çekirdeğin içini yiyerek sadece tohum kabuğu kalmasına neden olabilir. Meyvede ani renk değişimi ve kabuk rengi açık yeşilden sarıya doğru dönüşüm gerçekleştirir.
KAYISI NEDEN SAKIZLANIR?
Üreticilerimizin özellikle 2022 yılında karşılaştığı sorunlardan biri olan kayısı ağacında sakızlanma yaşanması büyük oranda kurumalara neden olmuştur. Bakteriyel kanser olarak bilinen bu hastalık bakım ve ilaçlama yapılmadığı takdirde yüksek verimi engelleyip ağaçların ömrünü kısaltır. Bunun sebeplerinden biri de ağacın strese girmesidir. Buna tepki vererek ağaçlar zamklanmaya (ballanma) ve sakızlanmaya başlar.
Çiftçiler gerekli bakımları yapmadıklarında kendini koruma yolunu sakız bırakmakla seçer. Bunun yanı sıra iklim şartları da etkilidir.

2022 yılının nisan ve mayıs ayları kapalı ve yağmurlu geçmiştir. Topraktaki aşırı nemin yükselmesiyle kökler oksijensiz kaldığı için iletim borularında problemlere yol açmaktadır. Kök boğazındaki çürümeden dolayı kayısı ağacı zamklanması meydana gelir.
Kayısı gibi sert çekirdekli meyve ağaçları için zamklanmaya karşı gelebilecek hiçbir ilaç yoktur. Kültürel önlemler doğru şekilde ve zamanında alınmalıdır.
KAYISI HASTALIK VE ZARARLILARI İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Günümüzde değişen iklim şartlarından kaynaklı olarak birçok kayısı meyve hastalıkları ve kayısı zararlıları ortaya çıkmaktadır. Önceden teşhis edilerek ağaçlara kayısı hastalıkları ve ilaçları kullanılmalıdır.
KÜLTÜREL ÖNLEMLER
Çiçek Monilyası Hastalığı | İlkbaharda enfeksiyon kapmış yaprak, sürgün, çiçek ve dallar kesilip yok edilmelidir. Mumyalaşıp ağaçta kalan meyve ile çiçekler, yere dökülmüş meyveler toplanıp yine yok edilmelidir. |
Yaprakdelen /Çil | Sonbaharda hastalanmış tomurcuklar ve kanser yarası olan dallar ve sürgünler budanarak uzaklaştırılmalıdır. Bakımı (sulama, gübreleme, budama ve toprak işleme) yapılıp iyi havalandırma sağlanmalıdır. |
Ateş Yanıklığı | Budama yerleri aşı macunu aracılığıyla kapatılmalıdır. Aşırı derecede vejetatif büyümeyi sağlayan gübrelerden kaçınılmalıdır. Sulama sistemlerinden damla sulama seçilmelidir. |
Armillaria Kök Çürüklüğü | Ağaçlar sağlıklı yetiştirilip yaralanmalarından korumalıyız. Derin dikmemeye ve yüzeyden sulamamaya dikkat ediniz. Eğer ağaç tamamen kuruduysa kökleriyle sökülüp imha edilerek kalan yerlerde kireç söndürülmelidir. |
Kayısı Küllemesi | Yılda iki defa dip sürgünler alınmalıdır. Dökülen enfekte yaprakların tırpanla alınıp yok edilmeli ve gübrelemede kalsiyum bakımından zengin içerikli gübre kullanılmalıdır. |
Kayısı Pası | Erken dönemde hastalığı yatkın bölgelerde uygulaması hasattan önce eğer sorunlu değilse hasattan sonra yapılmalıdır. Mantar ilaçları sayesinde önlenebilir. |
KİMYASAL MÜCADELE
Kayısı zararlıları ve kayısı hastalıkları ile kimyasal mücadele zamanında ve uygun miktarda yapılmalıdır. Kayısı zararlıları ile mücadele:
Kayısı Yaprak Bitleri: Yaprak bitleri koloniler halinde incelenmelidir. Parazitlenmiş bireyler ve predatör türler yoğunluğu yüksekse ilaçlama yapılmaması gerekir. Ekonomik zarara neden olduğu zaman ilaçlama yapılabilir.
Kayısıda Erik Koşnili: Zararlıların fazla olduğu zamanlarda kışın ağaçlar uykudayken kışlık yağlardan biriyle mücadele yapılır ya da yazın nimfler ergin döneme geçmeden yazlık ilaçlar kullanılır.
Akdeniz Meyve Sineği: İki farklı dönemde uygulanmaktadır. Birincisi budama yapıldıktan sonra gözlerin kabarıp yeşil uçların tam belli olmadığı süreçte %1,5’luk miktarda bordo bulamacı kullanmalıdır. İkincisi ise çiçeklenme döneminde enfeksiyon görüldüğü andan itibaren 24 saat geçmeden ilaçlama yapılmalıdır.
Şeftali Güvesi: Meyvedeki toleransı yaklaşık %2’dir. Mücadelede dikkat edilmesi gereken önemli husus kayısı alanında yeterince yoğunluk bulunmasına bağlıdır. Bunu belirledikten sonra larva meyvenin etine giriş yapmadan önce ilaçlanmalıdır.
Kayısı İçkurdu: İlk ergin çıktığında 2-3 gün içerisinde 1.ilaçlama daha sonra ilacın etkisine bakılarak ergin çıkışı hala devam ediyorsa 2.ilaçlama uygulanmalıdır.
Kültürel ve kimyasal mücadele her bitkinin ihtiyacı olan önemli tedbirlerdir. Kullanılan ilaçların dozları il/ilçe müdürlükleri tarafından reçete yazabilme yetkisi olanlar belirlemelidir. Eğer bitki koruma ürünleri kullanılacaksa üzerindeki etiket dikkatlice okunmalıdır.
KAYISI AĞACI İLAÇLARI
Fungusit: Fungal hastalıkların mücadelesinde ve mantar yayılımını engellemek için kullanılır. Kayısıda görülen fungal hastalıklar:
- Çiçek monilyası hastalığı
- Yaprakdelen/çil
- Kayısı Küllemesi
- Kayısı Pası
- Armillaria kök çürüklüğü
İnsektisit: Böcek ilacı olarak bilinir ve pestisit adıyla da tanımlanır. Böceklerin yumurtalarına ve larvalarına karşı ovisid ve larvisidler içermektedir. Kayısı zararlılarından (kayısı yaprak biti, kayısıda erik koşnili, Akdeniz meyve sineği, şeftali güvesi, kayısı içkurdu) korunmayı sağlamaktadırlar.
Nematosit: Nematodları öldüren ilaçtır.
Sonuç olarak; çiftçilerimiz kayısı ağaçlarına düzenli bakım yaptıkları sürece olumlu geri dönüş alacaklardır. Düzenli bakım yapmazlarsa birçok kayısı ağacı hastalıkları ve kayısı zararlıları ile mücadele etmek zorunda kalacaklardır.
Bunun sonucunda büyük oranda verim ve ürün kaybına uğrayabilirler. Ziraat mühendisleri tam da bu noktada kayısı hastalıkları ve kayısı zararlıları için çiftçilerimizin her zaman yanında olacaklardır. Kayısı hastalıkları ve ilaçları nasıl kullanabilecekleri konusunda bilgilendirmede bulunurlar.
Yazan: Ziraat Mühendisi Zeynep Kartal