Çok eski zamanlardan beri var olan bitki virüsleri, özellikle mozaik virüsleri kristaller halinde elde edilmeye başlanmıştır. Özellikle 1940lı yıllarda elektron mikroskobunun icat edilmesiyle bitki virüslerinin incelenmesi ve üzerinde çalışmalar yapılması mümkün kılınmıştır.
Ülkemizde de özellikle üniversitelerde mozaik virüsü nedir ve ne gibi zararlar ortaya çıkarabilir konusunu baz alarak birçok çalışmalar yer almaktadır. Bu çalışmalar hem virüs ırkını belirlemekte hem de oluşabilecek mutasyonları öngörebilmektedir.
Genel olarak mozaik virüs hastalığı tabiri yanlıştır. Çünkü birçok mozaik virüs ırkları bulunmaktadır. (Örneğin; Alfa alfa mozaik virüsü, tütün mozaik virüsü gibi).
Diğer virüs hastalıklarında da olduğu gibi mozaik virüsü tedavisi açısından da herhangi bir kimyasal mücadele bulunmamaktadır. Mozaik virüsü mücadele yöntemleri açısından en etkili yöntem kültürel önlemlerdir.
MOZAİK VİRÜSÜ NEDİR?
Mozaik virüsleri, bitki yapraklarında benekli lekeler meydana getiren virüsleri kapsamaktadır. Mozaik virüsü nedir, bilinenin aksine herhangi bir sınıflandırma taksonu değildir.
Tarlada ve bahçede kalan bitki artıklarında, bulaşıklık barındıran topraklarda, özellikle tütün kalıntılarında yaşamını sürdürebilen etmenlerdir.
Bilinenin aksine mozaik virüsü ilaçları denilen bir tabir yoktur. Çünkü mozaik virüsü ilacı şeklinde bir kimyasal mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
MOZAİK VİRÜSÜ TÜRLERİ NELERDİR?
Konukçu yapılarına ve yaptığı simptomlar bakımından farklı türler barındıran mozaik virüsü, günümüzde hemen hemen her yerde karşımıza çıkabilen bir hastalıktır. Daha çok sebzelerde karşımıza çıkan bu hastalık, önemli verim kayıplarına yol açabilmektedir.
DOMATES MOZAİK VİRÜSÜ
Domates virüs çeşitleri bakımından en çok bilinen hastalıklardan biridir. Hastalık etmeni diğer virüslerde de olduğu gibi yaşamını yabancı otlarda, tütün ve bitki artıklarında sürdürebilmektedir.
Domateslerde yarattığı en belirgin simptom; yapraklarda açık yeşilimsi sarı lekeler halinde oluşturduğu mozaikleşmelerdir. Bu açık yeşilimsi lekeler, diğer koyu alanlara göre daha yavaş gelişmektedir. Bu olay sonucunda koyu kısımlar kabarır ve bombeli bir yapı oluşturur.
Erken dönemlerde enfeksiyon meydana gelmişse bitki yaşamını yitirebilir. Bitki yaşamını yitirmese bile şiddetli bodurluk gözlemlenebilir.
Bunun sonucunda verim ve kalite kaybı gözlemlenmektedir. Domates mozaik virüsü mücadele bakımından diğerlerinden bir fark barındırmamaktadır.
BİBER MOZAİK VİRÜSÜ
Biber’de görülen hastalık ve zararlılar arasında olan biber mozaik virüsü birden fazla etmen yol açabilmektedir. Bunlar Hıyar Mozaik Virüsü ve Patates X virüsü gibi virüsler olabilmektedir. Aynı zamanda bunlar içerisine tütün mozaik virüsü de katılmaktadır.
Biber bitkileri virüs hastalıklarına duyarlı bir yapıdadır. Bu durumun aksine biber mozaik virüsü, çeşit ve virüs ırklarına göre de farklılıklar göstermektedir.
Bulaşık biber bitkilerinin tepe kısımlarında bulunan yapraklarda küçülme ve şekil bozuklukları görülmektedir. Bu yapraklar bir araya gelerek tipik rozetleşme semptomunu oluşturmaktadır.
Yaprak yüzeyinde ise açık yeşilden koyu renklere kadar renk değişimleri, bazen çevresinde sarı veya kahverengi nekrotik halkalar meydana gelmektedir.
Yaprakların orta kısımlarında ise tipik mozaik lekeler meydana gelir. Sadece yaprak üzerinde semptom oluşturmayıp, aynı zamanda gövde üzerinde de farklı renkte nekrotik çizgiler meydana gelir ve yan dalların kurumalarına sebep olmaktadır.
ERİK ÇİÇEK VİRÜSÜ
Erik çiçek virüsü daha çok ülkemizde şarka virüsü olarak bilinen Plum pox virus isimli bir virüs türüdür. Bir mozaik virüs olmamasına karşın, oluşabilecek sarı-açık yeşil halkalı lekelerle birlikte benzerlik taşımaktadır. Herhangi bir karışıklık olmaması için bu hastalıktan da bir miktar bahsedeceğiz.
Şarka virüsüne bulaşan bitkiler simptom gösterebildiği gibi bazen hiçbir simptom dahi göstermeyebilir. Oluşacak belirtiler çiçekte, yaprakta, meyve ve meyve çekirdeğinde dahi ortaya çıkabilir.
Sadece erikte kalmayıp, özellikle şeftali, kayısı, nektarin gibi diğer sert çekirdeklilerde görülen en önemli virüs hastalıklarından biridir.
Hastalığa enfekte olan bitkide yaprak damarları bantlaşır ve damarlar etrafında renk açılmaları gözlemlenir. Meyve etinde kahverengileşmeler ve dış kısmında soluk sarı halkalar ve çizgiler görülebilir. Özellikle kayısıda bu sarı çizgiler önemli sorunlara sebep olabilmektedir.
PANCAR MOZAİK VİRÜSÜ
Şeker pancarı mozaik virüsü olarak bilinen Beet mosaic virus, çoğunlukla Solanacea ve Chenopodaceae familyasındaki bitkilerde zarar oluşturmaktadır. Enfekte olmuş bitkilerin genç yapraklarındaki damarlarda renk açılmaları, bazen kıvırcıklaşma ve tipik mozaik lekeler görülür.
Yaşlı yapraklarda ise direkt solma ve kuruma durumları gözlemlenmektedir. Enfekte edilmiş bitkiler bodur kalır. Gelişme durumu oldukça düzensiz olup, büyüme oldukça yavaş gerçekleşir.
Bu sebeple bodurlaşma görülmektedir. Bazı durumlarda ise tepe noktadan hiçbir şekilde büyüme olmaz ve yan gözlerden büyüme gözlenir.
TÜTÜN MOZAİK VİRÜSÜ
Tütün bitkisinin yaprak, gövde ve kök kısımlarında sistemik bir hastalık olan tütün mozaik virüsü, tütün dışında birçok bitkide bulunabilmektedir.
Bunlar; domates, biber, patlıcan, fasulye, sarımsak, soya, kereviz, patates, börülce, kereviz ve süs bitkileri olabilmektedir. Diğer hastalıklarda olduğu gibi tütün mozaik virüsü belirtileri nde de damar aralarında sarı yeşil renk açılmaları gözlemlenmektedir.
Bunun sonucunda yapraklarda kıvrılma ve çeşitli deformasyonlar görülmektedir. Yaprak üzerinde tipik mozaik simptomları görmek oldukça mümkündür.
HIYAR MOZAİK VİRÜSÜ
Hıyar hastalık ve zararlıları arasında yer alan Hıyar Mozaik Virüsü (Cucumber Mosaic Virus) simptomları kök, gövde ve yapraklarda görülebilmektedir. Hastalık ürün hasadından sonra da tarlada kalan bitki artıklarında ve yabancı otlarda yaşamını sürdürebilmektedir. Sadece hıyarda kalmayıp karpuz, kavun, kabak, mısır, biber, börülce muz gibi kabakgillerde mozaik virüsü görülebilmektedir.
Enfekte olan bitkide en başta genç yapraklardaki damarlar arasında küçük yeşilimsi sarı lekeler meydana gelmektedir. Daha sonrasında bitkinin tamamında mozaikleşme ve bodurluk görülmektedir. Bunun sonucunda önemli verim ve kalite kayıpları ortaya çıkmaktadır.
MANYOK MOZAİK VİRÜSÜ
Manyok (diğer adıyla cassava) genellikle Güney Amerika’da bulunan kök kısmı tüketilen bir bitkidir. Manyok vejetatif olarak üretildiği için hastalık yayılımı çok kolay bir şekilde olmaktadır.
Bundan dolayı her sene önemli verim kayıpları ortaya çıkmaktadır. Yine diğer bitkilerde olduğu gibi yapraklarda mozaikleşme, bodurluk ve deformasyonlar meydana gelmektedir. Yaprak sapları S şeklini alır.
Enfeksiyon hızlı bir şekilde gelişir ise bitki bu hastalığı atlatabilir. Ancak yavaş bir gelişim meydana geliyor ise yüksek ihtimalle bu durum bitkinin ölümü ile sonuçlanacaktır.
ALFALFA MOZAİK VİRÜSÜ (YONCA MOZAİK VİRÜSÜ)
Hastalık genellikle yonca tarlalarında daha sık görülmektedir. Bu sebeple bir diğer ismi de Yonca Mozaik Virüsü’dür. Yonca tarlalarına daha yakın kısımlarda bulunan biberlerde ise yüksek oranda görülmektedir. Bu etmen tohum kökenlidir. Önemli bir inokulum kaynağına sahiptir.
Sadece yonca ve biberde değil aynı zamanda fasulye, hıyar, soya fasulyesi, bezelye, patlıcan, kereviz, domates vb. de de görülmektedir. Oluşacak mozaikleşme virüs ırkına göre değişiklik göstermektedir.
Ancak genel olarak nekrotik lekeler şeklinde görülen AMV, tüm bitkiyi saran sarı beneklenme şeklinde tipik semptomlara da sahiptir. Aynı zamanda deformasyonlar ve bodurlaşma görülmesi mümkündür.
DARI MOZAİK VİRÜSÜ
Hastalıklı mısır yapraklarında sarımtırak yeşil noktalar ve çizgiler şeklinde görülen MMV, aynı zamanda damar bantlaşması ve bodurlaşma şeklinde de görülür. Enfeksiyon ilerlediği takdirde yapraklardaki bu lekeler morumsu kırmızı renklere dönmektedir.
Eğer teşhis yapmakta geç kalınmış ise besin elementleri noksanlığı ile karıştırılma ihtimali oldukça yüksektir. Sadece yaprak pireleri ile taşındığından dolayı belirtiler görüldüğü andan itibaren vektör yoğunluğu teşhisi yapılması da gerekmektedir. Bu yöntem mozaik virüsü mücadele yöntemleri açısından büyük önem taşır.
KABAK MOZAİK VİRÜSÜ
Kabak hastalık ve zararlıları arasında yer alan ve genç bitkilerde daha şiddetli görülen kabak mozaik virüsü, yapraklarda oluşturduğu klorotik lekelerle, koyu damar bantlaşmalarıyla ve deformasyonla tanınabilir.
Meyvelerde ise renk bozukluğu ve deformasyonlar görülmektedir. Karpuz telli böceği, mekanik olarak ve tohum ile de taşınabilen bir hastalıktır. Kabak dışında karpuz, kavun ve hıyarda da görülebilmektedir. Sarı mozaik virüsü ile çok fazla karıştırılmaktadır.
BİTKİLERDE MOZAİK VİRÜSÜ BELİRTİLERİ
Oluşan bu mozaik lekelenmeleri sadece virüsler oluşturabilmektedir. Genellikle yapraklarda görülen mozaik virüs hastalığı, aynı zamanda meyve ve çiçeklerde de görülmektedir.
Daha çok açık sarı, yeşil, koyu yeşil gibi renklenmelerin yaprağın doğal rengi ile karışması şeklinde oluşur. Göz ile görmek çok kolaydır. Ancak kesin teşhis yapılması için mutlaka laboratuvar testlerinden geçmesi gerekmektedir.
Genellikle oluşan renk açılmaları daha sonrasında yerini damar bantlaşmasına bırakmaktadır. Daha sonraki dönemlerde ise bitkiler, tarlaya geniş açıdan bakıldığında diğer bitkilere nazaran daha bodur bir şekilde görülebilmektedir.
MOZAİK VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?
Mozaik virüsü ve diğer virüs hastalıkları birçok şekilde bulaşma gösterebilmektedir. Bunlardan en önemlileri vektör böceklerdir. Vektör böcekleri teşhis edip, mücadelesi yapıldığı takdirde virüs bulaşmaları yüksek oranda engellenebilmektedir.
Bunun dışında mekanik olarak (rüzgâr, insan eli), tohumla, aşı ile, küskütle, vejetatif organlar ile, toprakla, böceklerle, nematodlarla ve funguslarla da yayılım gösterebilmektedir.
MOZAİK VİRÜSÜ HANGİ BİTKİLERİ ETKİLER
Mozaik virüsler birçok sayıda bitkiyi etkilemektedir. Bunlardan bazıları; kabak, karpuz, kavun, hıyar, mısır, darı, fasulye, soya fasulyesi, bezelye, patlıcan, kereviz, domates, biber, tütün vb. bitkilerdir.
Her bitkilerde farklı virüs etmenleri görülebildiği gibi aynı virüs etmenleri de görülebilir. Yani hastalık etmenlerinin konukçularına bağlı olarak değişebilen bir durumdur.
MOZAİK VİRÜSÜ İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Diğer virüs hastalıkları ve mozaik virüsü tedavisi bakımından herhangi bir kimyasal mücadele yoktur. Virüs hastalıkları ile mücadelede en etkin yöntem hastalığın tarlaya ve bahçeye bulaştırılmamasıdır. Bundan dolayı özellikle vektör böceklerle entegre mücadele oldukça büyük bir önem arz etmektedir.
KÜLTÜREL MÜCADELE
- Hastalık aynı zamanda mekanik yollarla da bulaşabildiği için sağlıklı olan bitkiler ile hastalıklı olan bitkiler arasındaki temas kesilmelidir.
- Hastalıklı olduğu şüphelenilen veya bilinen bitki tarladan direkt uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir.
- Fide söküm zamanında eller süt ile yıkanabilir
- Tarımda kullanılacak alet ve ekipmanlar düzenli olarak dezenfekte edilmelidir.
- Tarlaya ilk girildiğinde öncelikle sağlıklı yerlere girilmesi gerekmektedir. Çünkü hastalık insan eli ile de bulaştığı için, hastalıklı bitkilerden sağlıklı bitkilere inokulum olunmamalıdır.
- Yabancı otlar tarladan uzaklaştırılmalıdır.
- Bitki artıkları tarladan uzaklaştırılmalıdır.
- Dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir
- Sertifikalı temiz tohumlar kullanılmalıdır.
- Fideler sertifikalı ve temiz olmalıdır.
- Daha öncesinde enfeksiyon görülmüş ise aynı toprağa tekrar dikim yapılmamalıdır.
- Kaplara ve bitkilere dokunmadan önce işçiler ellerini bol sabunlu su ile yıkamalıdır.
Mozaik virüsü nedir ve ne gibi sonuçlar doğurur konusuna net bir şekilde cevap veren bu yazıda vurgulanması gereken en önemli konulardan biri; mozaik virüs hastalığı gibi diğer virüs hastalıklarıyla mücadelede en etkili yöntem, daha önce de bahsedildiği gibi kültürel önlemlerdir. Çünkü; mozaik virüsü tedavisi açısından herhangi kimyasal bir mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
Üretim alanında herhangi bir virüs simptomu görüldüğü anda ilkel olarak bunun bir virüs hastalığı olup olmadığını anlamanın tek yolu vardır. O da yaprak gübresi verilmesidir.
Yaprak gübresi verildikten sonra oluşan simptomlarda değişme görülüyor ise bu simptomlar virüs değildir. Çünkü bitki besin elementleri noksanlığı ile virüs hastalıkları simptomları birbiriyle karıştırılabilmektedir.
Mozaik virüsü mücadele yöntemleri açısından kolay bir şekilde elde edilebilecek bir yöntemdir. Ancak kesin bir şekilde virüs tanısı konulması için mutlaka laboratuvar testlerinden (PCR-ELIS vb.) geçmesi gerekmektedir. Bu testler için ilgili üniversitelere ve Ziraat mühendislerine danışılabilir.
Yazan: Ziraat Mühendisi Berke Çığır