WEBAGRON - TARIMSAL İÇERİK PLATFORMU

Daha Fazla Gör

    Son Yazılar

    TÜRKİYE CEVİZDE İTHALATA TESLİM OLUYOR

    Cevizde Tehlikeli Dönemeç: Korumacı Vergilerin Kaldırılması Ne Getiriyor?

    22 Eylül 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan kararla, 2018 yılında Bakanlar Kurulu tarafından ABD menşeli ürünlere konan ek gümrük vergilerinin kaldırılması, tarım sektörünün birçok alanında olduğu gibi ceviz üretimini de doğrudan etkileyecek. Bugün size hem bu kararın olası sonuçlarını hem de Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer Ergüder ve Genel Sekreter Gökhan Tatarer ile yaptığım değerlendirmeler ışığında Türkiye’de cevizin geldiği noktayı anlatmak istiyorum.

    TÜRKİYE’DE CEVİZ ÜRETİMİNİN SEYRİ

    Ceviz, ülkemizin 80 ilinde üretimi yapılan stratejik bir tarım ürünüdür. 1990’lı yıllarda ortalama 115 bin ton, 2000’li yılların başında 126 bin ton olan üretim, son beş yılda yaklaşık 350 bin ton seviyesine ulaştı. 2024 yılında ise 426 bin tonluk üretimle Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı.

    Ancak bu yıl tablo parlak değil. Nisan ayında yaşanan büyük zirai don felaketi, Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre %28 rekolte kaybına yol açtı. Üretim bu nedenle 308 bin ton seviyesinde kalacak. Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer Ergüder, kendi saha gözlemlerine dayanarak kaybın %30’a yaklaştığını belirtiyor.

    Bu düşüşün büyüklüğünü anlamak için şöyle düşünün: Dünya genelinde 55 ülke ceviz üretimi yapıyor ve Türkiye’nin sadece bu yıl yaşadığı 91 bin tonluk kayıp, bu 55 ülkenin 47’sinin toplam üretiminden fazla. Yani tek bir don olayı, neredeyse bir kıtanın üretimine denk bir kayba yol açtı.

    ÜRETİM ARTIYOR AMA YETMİYOR

    Türkiye’de ceviz Bayburt ili hariç her bölgede yetiştiriliyor. Üretim son 20 yılda 3 kat artmasına rağmen hâlâ iç talebi karşılamıyor.

    2000’li yıllarda %94 olan yeterlilik oranı, 2022–2023 döneminde %80’e geriledi. Yani üretim artsa da ithalat azalmak yerine artıyor. Tüketim tarafında ise farklı bir tablo var:

    TÜİK verilerine göre kişi başına ceviz tüketimi 2000’lerde 1,6 kilo iken, 2023 yılında 5 kiloya çıktı. Vatandaşın sofrasındaki ceviz miktarı artarken, yerli üretim bu talebi karşılayamıyor.

    Kendimize şu soruyu sormamız gerek: Her birimiz yılda gerçekten 5 kilo ceviz tüketebiliyor muyuz? İnanıyor musunuz?

    ÜRETİMDE DAĞINIKLIK VE VERİM SORUNU

    Geçtiğimiz yılki üretimin:

    • %5,2’si Denizli,
    • %5,2’si Bursa,
    • %4,9’u Kahramanmaraş,
    • %4,2’si Mersin,
    • %4,0’ü Manisa illerinden geldi.

    Bu beş il toplam üretimin sadece %23,5’ini oluşturuyor. Yani kayısıda Malatya, üzümde Manisa, incirde Aydın örneklerinde olduğu gibi belirgin bir merkez yok. Ceviz denince aklımıza şu il gelir diyemiyoruz.

    Dernek Başkanı Ömer Ergüder, ceviz üretiminin “fidan dikelim nasıl olsa meyve verir” mantığıyla yapılamayacağını vurguluyor. İklim değişikliğinin etkileri ve su yetersizliği nedeniyle cevizde yüksek verim almanın giderek zorlaştığını söylüyor.

    Örnek verelim:

    • ABD’de hektar başına verim 4.798 kilo,
    • Şili’de 4.302 kilo,
    • Türkiye’de ise yalnızca 2.068 kilo.

    Ergüder, bazı üreticiler 3.000 kilo elde ettiklerinde bunu “başarı” olarak gördüklerini ifade etti. Oysa Romanya 16.181 kilo ile dünya birincisi, İran 6.207 kilo ile bölgesel lider. Biz Romanya’nın sekizde biri, İran’ın üçte biri kadar verim alıyoruz. Bu tablo açıkça gösteriyor ki verimlilikte sınıfta kalmış durumdayız.

    DÜNYA CEVİZ ÜRETİMİNDE TÜRKİYE’NİN YERİ

    Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2023 yılında dünyada 55 ülkede toplam 4 milyon ton ceviz üretildi.

    İlk beş ülke:

    • Çin – 1,4 milyon ton
    • ABD – 747 bin ton
    • İran – 381 bin ton
    • Türkiye – 360 bin ton
    • Şili – 192 bin ton

    Dünyadaki her dört cevizin üçü bu beş ülkede üretiliyor. Türkiye 4. sırada, ancak buna rağmen kendi ihtiyacını karşılayamıyor.

    İTHALATTA ÜZÜCÜ REKOR

    Son 25 yılda kabuklu ve iç ceviz ithalatına 2,5 milyar dolar ödedik. Üstelik dünya genelinde kabuklu ceviz ithalatında 1’inci, iç cevizde 6’ncı sıradayız. Yani hem üreten hem de en çok ithal eden ülkelerden biriyiz — bu çelişki kabul edilemez. İhracatta önde gelen ülkeler ise Çin, Şili, ABD, BAE ve Türkiye. Ancak biz sattığımızın 20 katını ithal ediyoruz. Üretici ülkeler ihracatla güçlenirken, biz ithalatla zayıflıyoruz.

    ABD VERGİLERİNİN KALDIRILMASI: TUZU BİBERİ

    Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer Ergüder’e, ABD’ye konan ek vergilerin kaldırılmasının sektöre etkisini sordum. Yanıt netti: “Çok yıkıcı bir etkisi olacak.”

    Türkiye, dünya ceviz pazarında “hazır alıcı” konumunda. Koruma politikaları zayıf, planlama yok, hızlı kazanç isteyen çok. Bu nedenle geçmişte ABD ve Şili’ye bağlı olan ithalat zinciri, ilk kez bu yıl Çin bağımlılığına dönüştü. 2019’da %6 olan Çin payı, bugün %61’e yükseldi. Artış tam 10 kat.

    Ömer Ergüder’in dediği gibi: “Artık Çin’in en büyük ceviz alıcısı Türkiye.”. Bu tabloyu değiştirmemiz şart. Yoksa bugün Çin, yarın ABD ya da İran olur; sonuç hep aynı olur.

    CEVİZ BAHÇELERİ SATILIK

    “Ürettiğinizden kazanabiliyor musunuz?” diye sorduğumda, Ergüder’in cevabı iç karartıcıydı. Derneğe ulaşan bilgilere göre, bugün 966 ceviz bahçesi satışta. Üstelik birçok bahçe ilanda bile görünmeden el değiştiriyor. Sebep açık: Ceviz para etmiyor.

    Kontrolsüz ithalat ve fiyat baskısı üreticiyi bitme noktasına getirmiş durumda. Şu anda tek dayanak noktası, yerli ceviz tüketimine duyulan ilgi. Ancak bu bilinç zayıflarsa, yerli üretim tamamen çökecek.

    BİRLİK VE ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

    Ergüder, üretim maliyetlerinin katlanılamaz hale geldiğini ve ithalatın üreticiyi ezdiğini söylüyor.

    Çözüm olarak üreticilerin dernek çatısı altında birleşmesini ve sektöre yeni gireceklerin üye olarak bilgiyle hareket etmesini öneriyor. Ayrıca sektörün geleceği için Ulusal Sert Kabuklular Konseyi’nin kurulmasının zorunlu olduğunu vurguluyor.

    Genel Sekreter Gökhan Tatarer ise, Türkiye’nin ihracat kurallarına titizlikle uyduğunu ama ithalatta aynı disiplini göstermediğini belirtiyor:

    “Satarken tüm kurallara uyarız, alırken ise kapıları ardına kadar açarız.”

    SONUÇ: ÜRETİMDE 4’ÜNCÜ, İTHALATTA BİRİNCİ

    Sonuç olarak, akıl alır gibi değil. Dünya ceviz üretiminde yüzde 9 payla dördüncü sırada yer alan Türkiye’nin, hâlâ ceviz ithal eden bir ülke konumunda olması; üstelik komşularının verimliliğinin çok gerisinde kalması kabul edilebilir bir tablo değil.

    Tarım politikalarında bütüncül bir vizyon oluşturulmadıkça, aynı hatayı her üründe tekrarlıyoruz. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ülkeyi canlı hayvan ithalatına boğmuşken, cevizi neden es geçsin?

    Sonunda zarar gören yine bu ülkemizin toprağı, üreticisi ve geleceği oluyor.
    Benden söylemesi…

    Son Yazılar

    Önerilen Yazılar

    ×
    ×